A Countess from Hong Kong’u saymazsak Chaplin’in veda filmi diyebileceğimiz Limelight, unutulmuş bir komedyenin portresini çizerken sık sık otobiyografik unsurlar içerdiğine dair ipuçları veriyor. Gözden düşmüş bir tiyatro sanatçısı olan Calvero eski günlerini ararken komşusu, genç balet Thereza da kendini başarısız ve değersiz hissettiği için intihar eder. Tesadüfen onu kurtaran Calvero, Thereza’yı evinde iyileştirmeye çalışır. Ona verdiği karşılıksız destek ve telkinleriyle yeniden hayata tutunan Thereza, Calvero’ya aşık olur. Üstelik bu iletişim karşılıklı bir tedaviye dönüşmüş, Calvero’da hayata tutunma isteği uyandırmıştır. Ama hayat ve sanat o kadar kolay mıdır? Bir komedyenin eskimesi ve eski değerini kaybetmesinin neden olduğu hüznü romantizmle bütünleştiren film, yapısıyla Chaplin filmlerden farklı bir yerde duruyor. Ustanın en büyük rakibi Buster Keaton ve oğlu Sydney Chaplin’e rol vererek vedaya hazırlandığı yapım, Chaplin imzalı müzikleriyle de akılda kalıyor.