Bazı anlarda hayat o kadar yarım kalır ki, başka bir an için söz vermesi gerekir bize. Yaşanılacak bir başka gün daha gerekir. “Bunu saymıyorum” demek isteriz. Ve vadedilen günün gelme hayaliyle o andan sonraki ömrümüzü tasarlar, elimizden geldiğince huzur içinde yaşamaya çalışırız. Polonyalı gazeteci Ryszard Kapuscinski’nin, Güney Afrika ve Angola arasında 1975 yılında patlak veren savaşta muhabirlik yaptığı döneme odaklanan Another Day of a Life (2018), iki grup arasındaki taarruzun ve hemen ardından gelen soğuk savaş dönemini beyazperdeye taşır. Angola’nın bağımsızlık mücadelesi verdiği yıllar, halk hareketi olan MPLA ile ulusalcı FNLA örgütleri arasındaki savaşa odaklanır. Ryszard Kapuscinski’nin, güneydeki komutan Farrusca ile görüşmek için başkent olan Luanda’ya gidişi, filmin asıl konusudur. Ancak yolculuğu boyunca deneyimlediği ölüm korkusu, savaş manzaraları, halkın bağımsızlık ülküsü ve ilişki kurduğu devrimcilerin hayat hikâyeleri, Kapuscinski’nin odağını değiştirmiş ve orada olup bitenleri tüm dünyaya belge niteliğinde sunmaya karar vermiştir. Amerika ve Sovyet’lerin baskısı altında ezilmiş Angola halkı, Güney Afrika ordusunun kendilerini tehdit etmesiyle kısa süre içinde sivil halktan birçok insanı kaybetmiş ve kaçınılmaz bir savaşa sürüklenmiştir. Animasyon tarzıyla hazırlanan Another Day of Life belgesel formatlı röportaj tekniği ile izleyenlerin huzuruna sunulur. Dünya prömiyerini 71. Cannes Film Festivali’nde yarışma dışı olarak gerçekleştiren film, En İyi Animasyon Filmi Dalında Avrupa Film Ödülü (2018), Goya En İyi Animasyon Filmi Ödülü (2019), Platino En İyi Animasyon Film Ödülü (2019) gibi birçok ödülün de sahibi olmuştur.