Londra’da bir banka mahzenine, Watson tarafından ölümünden elli yıl sonra açılmak koşuluyla bırakılan kutudan çıkan özel eşyalar ve anılar eşliğinde açılan film, mühendis olan kocasını bulması için Holmes ile Watson’a ulaşan bir kadının ikiliyi çok geniş çaplı bir mücadeye sürüklemesiyle ve alışılagelmiş Holmes uyarlamalarından farklı alt metinlerin ve okumaların eşliğinde devam eder. Watson’ın yarattığı Holmes tipinin altında yatan eşcinsellik ve kadın düşmanlığı gibi hususları temele oturtarak cevaplar arayan Billy Wilder, bakış açısını genişleterek tartışmalı ve özde bulunmayan tüm özellikleri ayrıştırarak ortaya ‘saf bir Holmes portresi’ çıkartır. Holmes filmleri içerisinde en ayrıksı yere sahip olan bu film, adında geçen ‘özel yaşam’ kısmı üzerinde eğlenceli ve detaylı şekilde durarak eksik olan bir içe bakışı da kazandırıyor Holmes külliyatına.