Kısa filmler, uzun metrajlar kadar etkileyici olabilir. Hatta kısa film formatının avantajı, yönetmenlerin, senaristlerin ve oyuncuların özgün fikirlerini ve yaratıcılıklarını hayata geçirmeleri için daha kısa zaman diliminde daha yoğun bir duygu ve düşünce deneyimi sunabilmesidir. Bu listedeki filmler, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendiren sayısız filmden yalnızca birkaçıdır. Her biri, sahip olduğu kısa zaman diliminde, izleyicilere unutulmaz bir sinematik deneyim yaşatmaktadır. Listemizde, 2010-2020 arasında çekilmiş ve Oscar yarışında yer almış kısa filmlere odaklandık.
The Eleven O’Clock (Derin Seale, 2016)
Bir psikiyatristin, hastasıyla olan ilişkisini ve bunun sonucunda yaşanan komik olayları anlatan The Eleven O’Clock, yönetmen Derin Seale tarafından çekildi.
Filmin ana karakterleri, Dr. Tuttle ve hasta olarak başvuran bir adamdır. Ancak, adamın iddiası, Dr. Tuttle’ın kendi hastası olduğu şeklindedir. İşte, bu iddialarla başlayan durum, ilginç bir hikâyeye dönüşür. Film, absürt mizahı ve karakterlerinin saçmalıklarıyla izleyicileri güldürürken, sonunda da derin bir mesaj verir
The Eleven O’Clock, absürt mizahı ve oyunculuklarının yanında hikâyesinin olgunluğuyla birlikte izleyene keyifli bir on üç dakika vadediyor. Film, 2018 yılında En İyi Kısa Film dalında Oscar adayıydı.
The Phone Call (Mat Kirkby, 2013)
Heather, acil servis hattındaki bir telefona cevap verir ve onunla konuşan adamın intihar etmek istediğini öğrenir. Heather, adamla konuşarak onu hayata geri kazandırmaya çalışır. Film, sade ama etkileyici anlatımı ve oyunculuk performanslarıyla izleyicileri derinden etkiler.
The Phone Call , telefonlardaki acil servis hattında çalışan bir kadının ve onunla telefonda konuşan bir adamın hikâyesini anlatıyor.
Sally Hawkins ve Jim Broadbent’in oldukça başarılı performanslarıyla damga vurduğu bu kısa yapım, 2015 yılında En İyi Kısa Film dalında Oscar ödülü kazandı.
The Silent Child (Chris Overton, 2017)
The Silent Child, işitme engelli bir çocukla çalışan bir kadının, çocuğun ailesi ve toplumla olan ilişkisini ele almaktadır. Filmin yönetmeni Chris Overton, filmin senaryosunu da yazdı. Rachel Shenton ise filmde başrol oyuncusu olarak yer almıştır.
Film, işitme engelli bireylerin yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Ana karakter Libby, işitme engelli bir çocuktur ve ailesi tarafından anlaşılmakta zorluk çeker. Fakat bir gün, özel bir öğretmen olan Joanne ile tanışır ve hayatı değişir. Joanne, Libby’ye yeni bir dünya açar ve ona işitme cihazı hediye eder. Libby, artık dünyayı daha iyi duyup ve hayatındaki zorluklarla başa çıkabilmeye başlar.
Curfew (Shawn Christensen, 2012)
İntihar etmeyi planlarken yeğeninin bakıcısı olmayı kabul eden bir adamın hikâyesini anlatan Curfew, Shawn Christensen tarafından çekildi. Film, intihar gibi oldukça hassas bir konuyu ele alırken, izleyiciyi hemen içine çekmek konusunda oldukça başarılı bir iş çıkarıyor. Curfew, aynı zamanda Oscar Heykelciği’ni de kucakladı.
Filmin sinopsisi ise şu şekilde: Richie, yaşamaktan keyif almayan bir adamdır ve intihar etmeyi planlamaktadır. Ancak kardeşi, Richie’ye yeğeninin bakıcısı olması için bir şans verir. Richie, kardeşinin teklifini kabul eder. Yeğeninin enerjisi, Richie’nin hayatına renk katarken onu da hayata tutunmaya teşvik eder.
The Neighbors’ Window (Marshall Curry, 2019)
The Neighbors’ Window, genç bir çiftin, karşı apartman dairesinde yaşayan yaşlı bir çiftin hayatlarına şahitlik etmesini konu alıyor. Film, yönetmen Marshall Curry tarafından çekildi.
Ana karakterlerimiz Richard ve Allison, üç çocuklu bir aile olarak hayatlarını sürdürmektedir. Ancak, karşı apartman dairesinde yaşayan yaşlı bir çift ile tanıştıktan sonra, kendi yaşamlarını gözden geçirirler. Anlatı, sıradan bir yaşamın sıra dışı bir deneyimle nasıl değişebileceğine odaklanırken, izleyicileriyle güçlü bir bağ kurmayı da başarıyor.
The Present (Farah Nabulsi, 2020)
The Present, işgal altındaki Batı Şeria’da bir baba ve oğlunun Noel hediyesi almak için geçtikleri engelleri anlatan bir kısa film. Film, yönetmen Farah Nabulsi tarafından çekildi.
Yusuf, oğlu Yazen ile birlikte Noel hediyesi almak için yola çıkar. Ancak, işgal altındaki Batı Şeria’da, İsrail askerleri tarafından konulan engeller, yolculuklarını zorlaştırır. Yusuf ve Yazen, engelleri aşmak için mücadele ederler.
The Present, politik anlatısı ile öne çıkıyor. Film, Filistin’deki insanların yaşadığı zorlukları gözler önüne sererken, izleyicileri de etkileyici bir hikâyeyle birlikte kendi girdabına alıp sürüklüyor.