Bu yıl 5-12 Ekim tarihleri arasında 61. kez düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali ulusal kısa film yarışması kategorisinde 10 film yarıştı. Sizler için festivalde her biri dünya prömiyerini yapan üç filmi inceledik. Adil Burak Aydın‘ın yönettiği “Hayaller Umutlar ve Dönen Yunuslar“, Ece Dizdar’ın yönettiği “Mükemmel” ve Mert Erez‘in yönettiği “Rehber” kısa filmlerini sizler için yazdık. Keyifli okumalar dileriz.
Hayaller Umutlar ve Dönen Yunuslar (Yön. Adil Burak Aydın, 2024)
Siz e-devletten bundan önceki yaşamınızda aslında kim olduğunuzu kontrol etmiş miydiniz? Eğer etmediyseniz henüz bu kısa filmi izlememişsiniz demektir. Diyelim ki bir önceki hayatınızda çok ünlü ve başarılı bir insansınız. Bu durum şu anki sizi de aynı şekilde değerli kılar mı? Ya da diyelim ki önceki hayatınızda hiç kimsenin bilmediği herhangi birisiymişsiniz. Bu durum da sizi diğerlerinden daha değersiz mi yapar? Adil Burak Aydın yönetmenliğindeki Hayaller Umutlar ve Dönen Yunuslar, seyirciyi bu sorularla ve barındırdığı mizahi unsurlarla eğlenceli bir varoluşsal sorgulamaya davet ediyor. Reenkarnasyonun varlığının kabul edildiği bir gerçeklikte herkes e-devlet üzerinden önceki hayatında kim olduğunu öğrenebiliyor. Kendi varoluşsal sorgulamasının içine düşen Erdi de geçmişte kim olduğuna dair bir meraka kapılıyor. Ancak Erdi’nin arkadaşları bu sorunun cevabını çoktan öğreniyorlar. Erdi’yse bir bağlantı sorunundan dolayı aradığı cevabı bir türlü bulamıyor. Tüm insanlar birden geçmişteki hayatlarına göre şimdiki hayatlarını şekillendirme çılgınlığına kapılıyor. İnsanların bu çılgınlığına tanıklık eden Erdi, en sonunda merakını yitirip kendi olarak yoluna devam ediyor
Mükemmel (Yön. Ece Dizdar, 2024)
Kısa film, yeni doğmuş erkek çocuklarını sünnet ettirme kararı almak üzere olan bir aileye odaklanıyor. Kendisini oyunculuğuyla tanıdığımız Ece Dizdar, bu kısa filmiyle ilk kez yönetmenlik koltuğunda oturuyor. Henüz iki gün önce bebeğini kucağına almış olan Azra, sünneti, çocuğunun beden bütünlüğüne bir saldırı olarak değerlendiriyor. Bebek kendi kararını kendisi vereceği yaşa henüz gelmediği için bu kararı onun adına almanın yanlış olduğunu düşünüyor. Toplumsal kabuller ve geleneksel yaklaşımlarla hareket eden Azra’nın eşi ve kayınvalidesi ise çocuğun derhal sünnet edilmesi tarafında yer alıyor. Dayanak olarak da böylesinin hem çocuk için daha acısız hem de ileride toplum tarafından dışlanabilecek olmasını gösteriyor. Azra okuduğu bilimsel makaleleri sunarken karşısındaysa eşinin danıştığı doktor görüşleri yer alıyor. Doğum hormonlarının etkisinde olan Azra’yı kaygıları ve kabusları bir türlü rahat uyutmuyor. Sorduğu soruya kesin bir yanıt vermese de film, seyirciyi de bu sorgulamanın içine davet ediyor.
Rehber (Yön. Mert Erez, 2024)
Oğlunuzu nasıl bilirdiniz? Bir baba için oğlunun ölüm haberine dönüşmüş olan bu soru belki de en acı sorulardan biridir. Peki, babanın bu soruya verebileceği bir cevabı yoksa, o zaman nasıl hissederdi? Mert Erez’in yönettiği ve baba rolünde Ali karakterine Murat Kılıç’ın hayat verdiği Rehber, işte bu sorulara odaklanıyor. Ali, oğlu İsa’nın ölümünden sonra yıllar önce terk ettiği kasabaya geri döner. Ancak oğlundan kendisine sadece bir fotoğraf, cüzdan ve cep telefonu kalmıştır. Cep telefonunun da şifresini bilmeyen Ali, ancak telefondaki rehbere erişir. Rehberden karşısına çıkan kişileri arayarak o kişilerden kendisine İsa’yı anlatmalarını ister. Anlatılanlar karşısında bazen kendi gençliğinden parçalar görür. Bazen de karşısında hiç tahmin bile edemeyeceği bir insan vardır. Ali, belki de bu kaybı karşısında oğlundan ziyade nasıl bir duygu hissetmesi gerektiğini aramaktadır. Belki de aslında çoktan gitmiş olması gereken bir yere geç kalmış olduğunun farkına varmıştır. Öyle ya da böyle, seyirci için Ali yolda kalmıştır.