Taiwanlı yönetmen Julian Chou’nun Blind Love isimli filmi, 7. Joburg Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nün sahibi oldu.
Chou’nun ikinci uzun metraj filmi, Rotterdam Uluslararası Film Festivali’nin Tiger yarışmasında prömiyerini yapmıştı ve jüri, filmin “cesur ve korkusuz bir ses” olduğunu belirtmişti.
Yönetmen, festivalin büyük ödülünü kazandığı için onur duyduğunu belirtti ve diğer sinemacılara, “İnanılmaz işleriyle dünyaya özel bir enerji ve ilham getirdikleri” için teşekkür etti.
Film, lise yıllarının sonlarına yaklaşan Han’ın ailesinin dışarıdan mükemmel görünen imajının ağırlığı altında hissettiklerine odaklanıyor. Kimlik ve aile dinamiklerini üzerine kafa yoran Blind Love, arka planında cinsiyet geçişkenliği ve kültürel beklentiler gibi temalara da değiniyor.
Yanlış Anlatılara Karşı Mücadele
Gecede, törene katılan sinemacılar aynı zamanda Afrikalıların kendi hikayelerini yeniden kontrol altına almalarının önemini vurgulayan konuşmalar da yaptı. Bu mesaj özellikle yönetmen Vusi Africa tarafından güçlü bir şekilde dile getirildi. Africa, Happy: The True Story of Happy Sindane filmiyle En İyi Afrika filmi ödülünü kabul ederken, Güney Afrikalı meslektaşlarına “yanlış anlatılara” karşı mücadele etmeleri çağrısında bulundu. Bu, ABD Başkanı Donald Trump’ın, beyaz Güney Afrikalı çiftçilere yönelik bir “soykırım” yapıldığına dair şiddetle tartışılan iddialarına bir göndermeydi.
Geceden Ödülle Ayrılanlar
En İyi Belgesel Ödülü, festivalin açılış filmi olan Raoul Peck’in Ernest Cole: Lost and Found’a verildi. Güney Afrikalı fotoğrafçı Ernest Cole‘un hayatını ve eserini onurlandıran belgesel, Apartheid rejiminin sert gerçekliklerine ve Cole’un mirasının kalıcı etkisine odaklanıyor.
En İyi Kısa Film Ödülü, Phumi Morare‘nin yerel Afrika halk hikayesinden uyarlanan Why the Cattle Wait filmine verilirken, Dominik Cumhuriyeti’nden Johanne Gomez Terrero‘nun Sugar Land filmi, En İyi Kurgu ödülünü kazandı. Jüri Özel Ödülü ise, Eloise King’in The Shadow Scholar filmine gitti.