La vieille dame et les pigeons isimli kısa animasyonuyla 1998 yılında sinema dünyasına giren Sylvain Chomet asıl çıkışını 2003 yapımı Les Triplettes de Belleville ile gerçekleştirip tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hatırı sayılır bir izleyici kitlesi kazanmıştı. İki boyutlu geleneksel animasyon sistemini uygulayıp grotesk çizgileriyle oluşturduğu özgün biçimi ve detaycılığıyla yeni nesil animasyoncular arasında işleri büyük merakla beklenen isimlerden biri oldu. Les Triplettes de Belleville”den tam yedi yıl sonra karşımıza çıkan L”illusionniste ile birlikte bu kez mükemmel bir işbirliğine tanıklık etme fırsatı yakaladık. Bu son filminde Chomet, Fransız sinemasının büyük ustalarından Jacques Tati“nin 1956 yılında kızı Sophie Tatischeff için yazdığı ve elli yıldır saklı bulunan senaryosuyla yola çıkmış. Önceki filmlerinde yaptığı göndermelerle Tati sevgisine şahit olduğumuz yönetmen, animasyon için yazılmamış bu senaryoyu alarak kendi sinema diline uyarlamış. Jacques Tati ikinci filmi Les Vacances de Monsieur Hulot ile sinema dünyasına tanıttığı Monsieur Hulot karakteri üzerinden modern dünyadaki toplumsal, kültürel ve mimari değişimlerin izini sürmüş, beden dilini ustalıkla kullandığı eleştirel güldürü filmleri yaratmıştı.
Tati”nin senaryosuna kendi yorumunu katarak oluşturduğunu belirttiği filmde Chomet, merkeze aldığı sihirbaz karakterini Jacques Tatischeff (Jacques Tati”nin gerçek ismi) olarak isimlendirip çizmesine rağmen, Monsieur Hulot”un bedensel ve davranışsal özelliklerini karakterine uygulayarak önemli bir sentez yaratmış.
Şapkadan tavşan çıkarma, kağıt, bozuk para ve çiçek demeti gibi belli başlı objeleri kullanarak gerçekleştirilen illüzyon tekniklerinde ustalaşan yaşı ilerlemiş bir sihirbazın hayatından bir dilime odaklanan film 1959 yılı Paris”inde açılan hüzünlü bir yolculuğu resmeder. Özellikle genç kuşaklar tarafından benimsenen müzik ve eğlence anlayışı ile örtüşmeyen bir eğlence kültürünün temsilcisi olan sihirbaz, mesleğini icra edip geçinebilmek için bir yolculuğa çıkmanın gerekliliğini fark edip yola koyulur. Gösterilerini düzenlediği bir iki mekanda tutunamayan sihirbaz için yolculuğunun en önemli adımlarından ilki bir İskoç kasabasında gerçekleşir. Hem gösterisini düzenlediği hem de konakladığı işletmede temizlik yapan, sihirleriyle derinden etkilediği kendisi gibi masum ve şaşkın Alice ile yolları kesişir. Kısa süre kaldığı bu kasabadan ayrılırken onu gizlice takip eden Alice”in ortaya çıkışıyla beraber kendilerini Edinburgh”ta müşterek bir hayatın içinde bulurlar.
Filmin uzun bir bölümünde karakterlere ev sahipliği yapan Edinburgh kenti, Alice”in büyüme öyküsünün gerçekleşmesi için uygun bir ortam sağlarken, atmosferiyle de filmin hüzünlü tonunu desteklemektedir. Edinburgh”a gelişleriyle birlikte aynı pansiyonda kalmaya başlayan ikili birbirlerinin yalnızlıklarını örtmeye çalışırken, aralarında sihirli bir bağ oluşur. Geldiği kasabada görmeye alışkın olmadığı şeylerle Edinburgh”ta karşılaşan Alice”in arzuladıkları, şehirde yaşayan ve aynı vitrinlere bakan kadınlardan pek farklı olmaz. Büyüyüp kadın oluşunun ayrımına vardıkça arzuladığı nesnelerin sağlayıcısı, tüm maddi imkansızlığına rağmen sihirbaz olmuştur. Alice”in içinde bulunduğu sihri bir an olsun bozmaktan özenle kaçınan sihirbaz, elinden gelen her türlü şeyi html(truncated_bio); }); In less than five years, pop singer justin bieber ticket rose from being a Canadian kid posting videos of himself singing on YouTube to, in 2012, being named the third-most powerful celebrity in the world by Forbes magazine. yaparak Alice”in mutluluğunu sağlamaya çalışır. Alice”in isteklerini yerine getirmek için sihirbazın yaptığı uğraşlar Monsieur Hulot”un şaşkın ve komik hallerini anımsatır. Bu anlar filmin hüzünlü yapısını yumuşatmaya çalışarak denge kurmaya yarar.
Şehir yaşamını ve bunun üzerindeki etkilerini özümsemeye çalışan Alice için önemli bir dönemeç genç bir adama aşık olmasıyla gerçekleşir. Sihirbazın içine düştüğü bu çıkmazı kabullenme sürecine denk düşen aşk ile birlikte, Alice”ten ve Edinburgh”tan ayrılmanın vakti olduğunu iyiden iyiye hisseder. Ardında Alice”in sihrini bozacak minik bir not bırakarak, sihirbazlık gösterisinin biricik aktörü olan tavşanını da kafesinden salıp bu kez bir başına yolculuğa koyulur.
Yönetmenin filmin Edinburgh ayağında, kültürel ve dönemsel değişimlerin darmadağın ettiği insanlar olan sirk cambazları, palyaço ve kukla gösterisi yapan vantrilok gibi figürleri filme katmasıyla sadece sihirbaz odaklı bir panoramanın getireceği eksikliği aşmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Küçük rollerdeki bu karakterler kimi zaman tuhaf fakat üzücü anlarda resmedilerek bir devrin sona erişini anlatmada katkıda bulunmuş.
L”illusionniste filminin en özel yanlarından biri anlattığı öyküyü kurarken sahip olduğu fazlalıklardan arınmışlığı. Özellikle az sayıda konuşmaya ihtiyaç duyulması ve bunu uygularken Tati filmlerine öykünen bir mırıldanma halinin hüküm sürdüğü ses tasarımı, filmin yapmaya çalıştığı şeyin bir sembolü haline geliyor. Tüm anlar ve duygular sihirbazın sahip olduğu gibi bir kibarlık ve hassasiyetlik olgusuna sahip. Chomet filmini oluştururken Tati”nin duygu dünyasıyla oynama girişiminde bulunmamış, aksine diğer filmlerindeki sıradışı çizimlerinin abartısını bir nebze hafifleterek biçimin senaryonun önüne geçmesine engel olmuş. Bir animasyon filminde görmeye alışmadığımız uzunlukta planlar tasarlayarak bunları atmosfer kurmaya yardımcı olan müziklerin de katkısıyla titizlikle kurgulamış.
Filmin finalinde sihirbaz bir kez daha tren yolculuğuna başlarken aynı kompartımanda yolculuk ettiği anne ve kızıyla olan sahnede açığa çıkan çaresizlik duygusu filmin güzel bir temsili halini almış. Bu sahnede kalemini düşüren çocuğa, yılların getirdiği refleksle bir el oyunu yaparak kendi uzun kalemini verme girişiminde bulunsa da kendini engelleyerek sihri gerçekleştirmiyor. Hayatını verdiği sihirbazlığın bu denli işlevsiz hale getirilmesiyle, bu illüzyonları bundan sonra uygulamanın nasılsa bir anlam ifade etmeyeceğinin farkında. Bu sebeple minik bir çocuğu tüm saflığıyla böyle bir sihre inandırmakta manasız.
Ne de olsa sihir çoktan bitti, sihirbaz diye bir şey yok.
The Illusionist Soundtrack – Sylvain Chomet – 01 – Chanson by filmhafizasi
Yazar, yazının içerisine anlamsız linkler karıştırarak ne yapmak istemektedir 😀