Çizgi roman uyarlamalarının son 10 yıla damgasını vurması kaçınılmazdı. Gelişen teknoloji ile beraber görsel efektlerin gerçekliği inanılmaz boyutlara ulaştı. Lakin her şatafatlı oyuncakta olduğu üzere başarı için iyi bir altyapıya da ihtiyaç duyuluyor. Yaklaşık 70 yıllık geçmişiyle de çizgi romanlar bu altyapı için inanılmaz bir maden. Nasıl olmasın ki? Hem istenen süper efektli sahnelere uygun potansiyale sahip hem de sağlam bir hikâye anlatabilmek için sayısız karakter ve albüm barındırıyor. Böylece film stüdyoları, kitleleri evlerindeki küçük ekranlardansa dev beyazperdeye çekebiliyor. Üstelik devam filmleri ile bu kazancı devamlı hâle getirebiliyor.
Çizgi roman piyasasının iki devi olan DC Comics ve Marvel bu süreçten gayet nemalandılar. Zaten artan teknoloji, çizgi roman okuma alışkanlığını gayet dibe vurdurmuşken böyle bir yükselişe ihtiyaçları vardı. DC sektöre daha erken girse de bu yeni sürece ayak uydurma konusunda biraz geç kaldı. Batman v Superman: Dawn of Justice‘da (2016) da bu eksiklik hissediliyor. DC, bugüne kadar hep solo filmlerle ilerledi ki Nolan’ın Batman üçlemesi gibi harika sonuçlar kadar Bryan Singer’ın Superman Returns‘ü (2006) gibi hüsranlar da yaşadı. Marvel ise emekleme dönemine gelen Blade, X-Men, Spider Man gibi solo serilerden sonra Iron Man (2008) ile birden fazla kahramanın aynı evrende yaşadığı ve birbirleriyle dirsek temasında bulunduğu bir ultra-seri yarattı. The Avengers (2012), Iron Man 3 (2013) ve Guardian of the Galaxy (2014) gibi çok keyifli ve başarılı ürünler veren bu ultra-serinin 3. fazındayız (Phase-III) şu an.
Batman v Superman DC’nin kendi ultra-serisini kurma çabasının ilk halkası. Marvel kendi ultra-serisiyle finansal ve eleştirel başarıyı 8 senedir elinde tutarken DC de geç kalışını, en önemli iki karakterini karşı karşıya getirerek telafi etmek istemiş. Sonuçta hangi film ve çizgi roman tutkunu Superman-Batman karşılaşmasını izlemek istemez, değil mi? Alın size, en şatafatlı oyuncak! Fakat yazının başında da değindiğim üzere bu oyuncağınızın sağlam bir altyapıya sahip olması gerek ki Batman v Superman‘de de bu eksik! Filmin çok ciddi senaryo zaafları var ve bu zaaflar, karakterlere inanmanızı ve o dünyaya girmenizi engelliyor.
Filmin ilk yarısında Batman ile Superman’in devamlı birbirlerine bilenmesini izliyoruz ki bunların sebepleri çok zayıf. Batman, Superman bir gün kötü tarafa geçerse durdurulamayacağını düşünüyor. Superman ise Batman kötüleri hırpaladığı için ileride iyileri de hırpalayabileceğini varsayıyor. Diğer deyişle iki sebep de varsayım ve bu arada esas kötü olan (ve neden kötülük yaptığına dair hiçbir neden bulamadığımız) Lex Luthor ile ikisi de uğraşmadığından Lex dilediği gibi takılıyor.
Senaristler Chris Terrio ve David S. Goyer buna inanmamızı bekleyerek büyük bir hata yapıyorlar. Ama hatanın daha büyüğü ise onlardan, bu kadar kanıksanmış iki büyük ve çok iyi süper kahramanın önce birbirine düşman olmalarını -ki dövüş sahnesi çekilebilsin- ve sonra da bir anda çark edip ittifak kurmalarını -ki Justice League kurulabilsin- istemek. Stüdyo böyle saçma bir istekle aynı anda 5-6 kuş vurmak istiyor ama tabii hepsi birbirine karışıyor. Tüm film, karakterlerin sırf aksiyon amacıyla anlamsız hareketler yapmasını izlemekle geçiyor. En komiği, Batman, Lex’e giden kargoyu takip ederken Superman’in bir anda gelip onu durdurmasıydı. Sahnenin sonunda Supeman’in “Akıllı ol! Seni buralarda görmeyeyim bir daha!” demesi ise saçmalığın daniskasıydı! (İki büyük metropol olan Gotham ve Metropolis’in yan yana olması ise daha saçma!)
Aslında DC, tıpkı Marvel gibi sırf eğlencelik bir gişe film çekmeye çalışmış ama bariz şekilde bir çuval inciri berbat etmiş. Batman’i Nolan üçlemesinin gerçekçi karakterinden, çizgi romandaki gibi aksiyona daha dönük ve felsefeyle uğraşmayan bir Batman’e dönüştürmeleri stratejik yönden mantıklı. Hatta bu açıdan Affleck seçimi de (Affleck her zamanki vasatlığında) bir bakıma mantıklı. Fakat Nolan’daki içi dolu ve ayakları yere basan Batman’den sonra, bu kadar boş ve sadece dövüşmeyi bilebilen bir Batman izlemek gerçekten hayalkırıklığı! Affleck seçimi ise bunu katmerleştiriyor.
Superman, Man of Steel (2013) -ki bu film de kötüydü- sayesinde biraz daha içi dolu, en azından karakterin motivasyonlarına aşinayız. Ama Batman bomboş! Hele Wonder Woman daha da boş! Senaristler ve yönetmen Zack Snyder, karakterleri haklarında hiçbir şey göstermeden aksiyona sokuyorlar, doğal olarak karakterler de saçmalıyor. Marvel The Avengers‘dan önce birkaç solo film yaparak karakterlerini sağlamlaştırmıştı. DC ise üç karakterinden ikisini mesnetsiz bırakıyor.
Son tahlilde, Batman v Superman: Dawn of Justice oldukça vasat bir film. Gişe filmi olarak da vasat üstelik! Her şeyi boca ederek eğlenceli bir film yapılamayacağını Hollywood öğrenmeli artık. Bazı şeyler kararında olmalı!
Abi eleştiler ne negatif ne pozitif anlamda bir yere aşırı kaymamalı. Ben bu eleştirinin filmin tamamını yansıttığını düşünmüyorum. “Sonuçta o da kötü bir filmdi, bu da kötü bir filmdi, bu da vasat” Filmi siz beğenmemiş olabilirsiniz ama objektif yaklaşmak lazım.
Stüdyo- senarist tespitine tamamen katılıyorum, filmin en büyük zayıflığı da bu zaten. Batmanle Superman’in düşman olmasına da sonra barışmalarına da senaristler kendileri ikna olmamış, izleyiciyi de ikna edememişler. Sırf devam filmlerine dayanak yaratmak için yapay bir şey.
Fakat filmin olumlu yönleri de var, her ne kadar çorba gibi bir avengers özentisiyle (bu yoruma da kesinlikle katılıyorum) karıştırılmış olsa da yine de etkileyici sekanslar yaratılmış, hepsi de üst düzeyde.
Bence Ben Affleck hiç de kötü bir seçim değil. Cavill de isabetli, ayrıca Lois Lane rolünde inanılmaz isabetli bir Amy Adams var ki benim gördüğüm en yürekten Lois Lane’di şu anda kadar.
Ayrıca Alin Taşçıyan’ın eleştirisinde belirttiği gibi çok ciddi bir freudyen baba- oğul çatışması teması var ki, bu gerginlik izleyiciyi etkilemeyi zaman zaman başarıyor.
Tabi ki Nolan’ın üçlemesi gibi değil, zaten Dark Night IMDB’nin en iyi filmleri arasına girdi, çıtayı bu kadar yüksek tutup her DC filminde aynı şeyi beklemek de biraz haksızlık olmaz mı?
Ben kendi izlenimimi yazdım. Siz gayet beğenebilirsiniz. Sonuçta bir film, ya iyi ya kötü değildir. Kişilere göre iyi veya kötüdür.
Yazının içinde de yazdım, Batman seçimi stratejik olarak başarılı. Affleck bu zaten, önceki performanslarından ne iyi ne kötü. Ama adam vasat bir oyuncu, burada da vasat ve Bale’den sonra hiç çekilmiyor. Zaten filmin bir handikabı da Nolan üçlemesindenden sonra gelmesi. Halbuki iki Batman farklı tasarlanmış. İşin kötüsü, senaryo yüzünden bu tasarımın Batman’inin yeterince anlaşılamaması. Zaten tüm filmin derdi bu, film ne dediğini anlatamıyor.
Superman tarafının iyi olmasının sebebi de Man of Steel, onun ekmeğini yiyor, gayet mantıklı olarak. Tıpkı Marvel gibi 🙂
Zack Snyder bence iyi bir memur yönetmen ama senaryo umrunda değil! Daha önce Watchmen ile harika bir çizgi roman uyarlaması yaptı. Keza Sucker Punch’ın senaryosu berbat olsa da iyi bir aksiyondu. Batman v Superman’i de fena çekmemiş aslında, böyle rezil bir senaryoya göre. Ama senaryo bir filmin belkemiğidir, senaryonuz kötüyse iyi bir yapamazsınız. Bu da maalesef vasat bir film (dikkat edin, kötü demiyorum).