Dario Argento’nun “Three Mothers Trilogy”sinin ilk filmi “Suspiria”, dönemindeki korku-gerilim yapıtlarının en iyilerinden olup kırmızı ağırlıklı iç mekan görüntüleri, müzik ve ses efektleri kullanımıyla yönetmenin mükemmeliyetçiliğini sergilemektedir. Küçük yaştaki çocukların okuduğu bir okulda geçmesi planlanan film, yasaklanması korkusuyla bundan vazgeçilerek, gençlerin gittiği bir dans okuluna dönüştürülmüştür. Çekilmiş çoğu cadı filminin aksine Suspiria’da cadı ikonografisi dinsel yönden tamamen arınmış olup cadıların doğa ile etkileşimi okulun iç dizaynındaki imgelere yansıtılmıştır. Argento’nun başyapıtı olarak değerlendirilen “Suspiria”, kanın gövdeyi götürdüğü göz alıcı biçimde çekilen ölüm sahneleriyle yönetmenin kadınlardan nefret etmekle suçlanmasına zemin oluştumuş, İtalyan rock grubu Goblin’in sinir bozucu ve ürkütücü müziğiyle seyirciyi allak bullak etmeyi başarmıştır.