Daha önce Nazım Hikmet’in senaryosundan Muhsin Ertuğrul tarafından sinemaya uyarlanan bu Anadolu efsanesi, Ömer Lütfi Akad’ın Anadolu üçlemesinden biri olarak sinemaya aktarılmıştır. Kızılırmak türküsü ve Orhan Gencebay’ın bestelerinin eşlik ettiği filmde, çoban Ali Haydar (Yılmaz Güney) ve yörük beyinin kızı Hatice birbirlerini sevmekte ama töreler nedeniyle bir araya gelememektedir. Düşkünler meydanı, Ali Haydar’a bir görev verir: Eğer Ali Haydar, 3 gün 3 gece boyunca su verilmeden sadece tuz yedirilen sürüyü, su içmeden pınardan geçirmeyi başarırsa Hatice’yi alacaktır. Bu sırada yörük beyinin ağaya olan borçları, içinden çıkılmaz bir hal alır ve Hatice, ağanın oğluna verilir. Oysa Hatice daha “kuzudur” ve kuzudan kurban olmayacağı besbellidir. Bundan sonrasında ise hepsini acı bir son beklemektedir. Kızılırmak-Karakoyun 1993 yılında tekrar sinemaya aktarılmış, Çoban Ali Haydar rolünü bu kez Berhan Şimşek üstlenmiştir.