20. yüzyılın iki önemli sanatçısı, bu filmde yine bir sanatçıyı bize anlatmak için bir araya geliyorlar: Thomas Mann’ın romanından Luchino Visconti’nin yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan Morte a Venezia, aktif ve stresli bir artistik dönemin ardından rahata kavuşmak için Venedik’e gelen besteci Gustave Aschenbach’ın hikayesini bize taşıyor. Venedik’te rastladığı yetişkinliğe henüz adım atmamış bir çocuğa, karşı koyamadığı bir ilgi duymaya başlayan Gustave kısa sürede çocuğun güzelliğine saplantılı hale gelir. Bu sırada yayılmakta olan kolera salgını ise hayatları, yüceltilen güzellik ve mükemmellik idealarını tehdit etmektedir. Venedik’in sunduğu eşsiz görüntüler ve her sahnenin acelesizce, tüm detaylarıyla izleyiciye sunuluşu filmi görsel açıdan tatmin edici kılıyor. Ölümün yadsınamaz bir gerçek olarak filmde kendine daimi bir yer bulması ise bu eseri güzellik ve ölümün iç içe geçtiği bir klasik haline getiriyor.