Nói albínói’den tanıdığımız İzlanda’lı yönetmen Dagur Kári imzalı film, hayatını duvar resimleri yaparak kazanmaya çalışan Daniel, futbol hakemi adayı Morfar ve Daniel’in yeni kız arkadaşı Franc’in hikayelerini anlatmaktadır. Daniel, dört yıl içinde resmi olarak sadece yedi dolar kazanmış ve devlete borçlanmıştır. Borçlarını ödemesi için iki hafta süre tanınır. Fırında karşılaştığı Franc ile başlayan ilişkileri giderek ciddileşmeye başlar. Daniel ise başarıyla bitirdiği hakemlik kursunun devamında hakem olmak ve bir nevi kendini bu meslek üzerinden sosyal olarak var etmek gibi kaygılara sahiptir. Anlık ve saçma tesadüflerle birleşecek olan üçlünün hayatları traji-komik durumlara sebep olacaktır. Ülkemizde “ Tutunamayanlar ” adıyla gösterime giren Dark Horse, birbirine zıt, oldukça keskin ve abartılı karakterleriyle, ömrü beklentilerle geçen bu bireylerin bilinçli tercihleri ve hayata karşı olan tepkileri olarak adlandırabileceğimiz yaşam tarzlarını resmeder. Dagur Kári, öyküsü gibi siyah-beyaz olan filminde, aslında karşı duruş olarak anlattığı hikayesini teorize etmeden ve oldukça komik bir anlatımla seyre sunar.