Ayvalık Uluslararası Film Festivali, 16 Eylül’de sinemaseverlerle buluştu. Seyir Derneği’nin Ayvalık Belediyesi işbirliğiyle düzenlediği festivalin ilk günü, hem Türkiye prömiyerlerine sahne oldu hem de paneller, söyleşiler ve atölye çalışmalarıyla dopdolu geçti. Farklı disiplinlerden sanatçıları ve üreticileri bir araya getiren festival, sinemanın toplumsal, teknolojik ve estetik yönlerine dair güçlü bir tartışma zemini sundu.
Festivalin ilk gününde 12 film izleyiciyle buluştu. İranlı usta yönetmen Cafer Panahi’nin Fransa’nın Oscar adayı olarak duyurulan It Was Just an Accident adlı yapımı ile Ari Aster’ın merakla beklenen Eddington filmi Türkiye’de ilk kez gösterildi. Genç sinemacılar için düzenlenen kurgu atölyesinde ise Ayris Alptekin, deneyimlerini paylaştı. Yapımcılar Nadir Öperli ve Atilla Yücer’in katılımıyla gerçekleşen buluşma, genç sinemacılar için yol gösterici bir atmosfer sundu.
Günün öne çıkan etkinliklerinden biri, 6 Şubat depremleri sonrası Hataylı gençlerin yaşamlarına odaklanan Zamanın Kıyısında Sınav adlı belgeselin gösterimiydi. Yönetmen İlkay Nişancı ve yapımcı Hakan Fıçıcı, seyircinin sorularını yanıtlarken dayanışma, adalet ve sinema ilişkisinin altını çizdi. Nişancı, belgesel sinemanın toplumsal travmalar karşısındaki rolünü tartışmaya açarak, “Ben bu tür filmleri adli tıp terimiyle ‘otopsi filmleri’ olarak görüyorum. Sürece, neden-sonuç ilişkisine odaklanıyorum” dedi.
Yapay Zeka, Sessiz Sinema ve Çok Dilli Hikayeler Aynı Sahneyi Paylaştı
Gecenin dikkat çeken bir diğer yapımı ise Türker Süer’in yönettiği Gecenin Kıyısı oldu. Film, iki asker kardeşin çıktığı zorlu bir yolculuk üzerinden öfke, insanlık ve kardeşlik temalarını işliyor. Yönetmen Süer, filmin ilhamını gerçek bir olaydan aldığını belirtti: “Doğu’da yaşanmış bir olayda, halk yeni defnedilen bir mezarı taşlarla bozmuştu. Belediye başkanının ‘Bütün bu nefretten dolayı insanlığımızı kaybedeceğiz’ sözü beni derinden etkiledi.”
Festivalin bu yılki temalarından biri de yapay zeka ve yaratıcılık ilişkisi. Alkan Avcıoğlu’nun Gerçek Ötesi ve Gizem Avcıoğlu’nun Vikki Bardot ismiyle yönettiği Bir Başkasının Rüyası filmleri bu alanda dikkat çekti. Gösterimlerin ardından düzenlenen panelde bu iki yapımın yönetmenleriyle birlikte sinema dünyasının özgün ve duayen seslerinden Tolga Karaçelik ve yazar, düşünür kimliğiyle kültürel tartışmalara yön veren Özgür Mumcu da yer aldı.
Karaçelik, hem bağımsız sinemadaki üretimleri hem de uluslararası platformlardaki varlığıyla sinemanın anlatı olanaklarını genişleten isimlerden biri olarak dikkat çekiyor. Panelde yapay zekanın sinemadaki etkilerini değerlendirirken, teknolojinin sanatsal üretimle kurduğu ilişkinin sadece bir araçsal düzeyde değil, aynı zamanda duygusal, etik ve anlatısal düzlemde de ele alınması gerektiğini vurguladı. Karaçelik’in, sinemanın özüne dair “hikâye anlatıcılığı ve duygusal bağ” merkezli yaklaşımı katılımcılardan büyük ilgi gördü.
Özgür Mumcu ise paneldeki katkısıyla sinemayı yalnızca bir sanat alanı değil, aynı zamanda politik ve felsefi bir ifade biçimi olarak konumlandırdı. Yapay zeka teknolojilerinin yaratıcılık, özgünlük ve etik sorumluluk gibi temel kavramlarla kurduğu ilişkiye dikkat çeken Mumcu, sinemanın geleceğine dair eleştirel sorular yöneltti. “Bir anlatının insan olana dair ne söylediği, hangi boşluğu doldurduğu, hangi hakikati sorguladığı” gibi soruların, teknolojik ilerlemeden çok daha belirleyici olduğunu ifade etti.
Festivalin önemli duraklarından bir diğeri de ASKEV Sera’ydı. Gün boyunca süren etkinliklerde Serra Yılmaz’ın konuşması büyük ilgi gördü. “Ayvalık’ta Daldan Dala” başlıklı söyleşide Yılmaz, çok dilli yaşantısından tiyatroya, çevirmenlikten yemek kültürüne uzanan deneyimlerini paylaşarak izleyicilere ilham verdi.
Günün finali ise sessiz sinema ve canlı müziğin büyüleyici birleşimiyle yapıldı. Daan van den Hurk’un piyanoda eşlik ettiği Bir Zamanlar Avrupa adlı arşiv filmi, Venedik’ten Berlin’e uzanan tarihi görüntüleri modern bir müzikal dokunuşla birleştirdi. Gösterimin ardından Hurk, sessiz sinemaya beste yapmanın yaratıcı zorluklarını anlattı.
Gösterimler bu yıl Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi, Fabrika Ayvalık, Kırlangıç Ayvalık ve ASKEV Sera’da gerçekleştiriliyor. Biletler 100–220 TL arasında değişiyor. ASKEV Sera’daki etkinlikler ise halka açık ve ücretsiz. Festival, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Ayvalık Belediyesi başta olmak üzere çok sayıda kurum, marka ve bireysel destekle hayata geçiriliyor.