Her zorluğun içinde bir fırsat yer alır; yeniden görmek, fark etmek, değişmek için. Hayatın ve insanın bin bir rengini sıcacık bir öyküde sunan Campeones (2018), hüznün ve karamsarlığın yanında umudun ve gülümsemenin de nasıl filizlenebileceğini gösteriyor.
İspanyol yönetmen Javier Fesser’in eseri olan filmin başrolünde basketbol koçu Marco’yu (Javier Gutiérrez), bir dizi talihsizlikle mücadele içinde buluruz. Etrafına karşı kibirli bir tutum sergileyen koç, özel hayatında da eşiyle problemler yaşamaktadır. Bir gün müsabaka sırasında diğer koçlardan biriyle tartışınca sahadan kovulur. Üstüne üstlük, sarhoş olduğu sırada bir polis arabasına vurmasıyla işler iyice sarpa sarar. İşlediği suç yüzünden mahkeme karşısına çıkan Marco’ya iki yıllık hapis cezası verilir. Ancak bir diğer seçenek olarak doksan günlük toplumsal hizmet karşılığında cezadan kurtulabilecektir. İstemeyerek de olsa bu seçeneği kabul eden Marco, bu süre içinde zihinsel engelli çocuklardan oluşan Los Amigos takımının koçluğunu yapacaktır. Üstelik takım, ulusal paralimpik yarışmaya hak kazanınca Marco kendisini uzun, zorlu ama hiç ummadığı bir değişimle geçecek olan büyüleyici bir yolculukta bulur.
Gerçek başarı ve saygının ancak erdemlerle elde edilebileceğini ve bunun önünde hiçbir engelin duramayacağını gösteren Campeones, esas engelin önyargılar olduğunu bizlere anlatıyor. Engelliler konusunda farkındalık, engelli bireylerin toplumsal yaşantıya katılması, onlara yeteneklerini geliştirebilecekleri alanların sağlanması gibi doğrudan evrensel konuları ele alan film, aynı zamanda dünya gönüllülük yılı için oldukça anlamlı bir başlangıç yapıyor.