Babamın Kemikleri- Uzun Metraj Film Yarışması (Yön. Özkan Çelik, 2018)
Prömiyerini Adana Film Festivali’nde gerçekleştiren, yönetmen koltuğunda Özkan Çelik’in oturduğu Babamın Kemikleri (2018), seyirciyi Tokat köylerinden birinde, yıllarca saklanan korunaklı bir sırrın kapılarının aniden aralanmasıyla birlikte başlayan hesaplaşmalarla dolu trajikomik bir yolculuğa çıkarıyor. Usta oyuncu Cem Davran’ı beyaz perdede izleme fırsatına eriştiğimiz film, bir ailenin üç kuşak erkeklerinin hikâyesini dram ve komedi unsurlarını ortak bir potada eriterek aktarırken, baba ile oğul arasındaki ilişkiler yumağına kuşak çatışması, yalnızlıklar, geçmiş ve hesaplaşmalar ekseni üzerinden farklı bir bakış açısı getiriyor. Her ölümün yeni başlangıçlara gebe olduğunu, kaderin kararlı çizgisini insanın yoluna silinmesi güç işaretlerle çizdiğini ilk gençliğinin yakasını bırakmadığı bir baba üzerinden anlatan film, geride bırakılanların anısının insanın hayatında açabileceği yaraları konu ediniyor. Festival yolculuğu devam eden Babamın Kemikleri, Boğaziçi Film Festivali Ulusal Yarışma kategorisinde İstanbullu seyircilerle buluşuyor.
Tuzdan Kaide- Uzun Metraj Film Yarışması (Yön. Burak Çevik, 2018)
Fol isimli deneysel sinema topluluğunun kurucusu yönetmen Burak Çevik’in ilk uzun metraj filmi olan Tuzdan Kaide (2018), Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Yarışma kategorisinde izleyicilerin karşısına çıkıyor. Otuzlu yaşlarındaki bir kadının zamanda âdeta bir lanetli gibi sabitlenmesi sonucu gerçekleşen bir dizi arayış, tuhaflık ve karanlıklar zincirini konu alan film, iki gizemli kız kardeş arasında, hayatın ördüğü kuvvetli ama görünmez bağları merkezine alıyor ve ölümsüzlük, zamanın donuk kıskacı arasında acı verici bir deneyime dönüşüyor. Şehrin sessiz sularında salınan kayıkların, bir televizyon tamircisinde yankılanan cızırtılı ekranların kendi gerçekliklerini yarattığı büyülü bir dünya, Türk sinemasına getirdiği yenilikçi anlayış ile de görülmeyi hak ediyor.
Anons- Kurmaca (Yön. Mahmut Fazıl Coşkun, 2018)
Uzak İhtimal (2009) ve Yozgat Blues (2013) filmleriyle adından söz ettirmeyi başaran yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun’un yeni filmi Anons (2018), prömiyerini 75. Venedik Film Festivali’nde gerçekleştirdi ve festivalden Jüri Özel Ödülü ile ayrıldı. Film ordudan tasfiye edilmiş dört askerin içerisinde bulundukları bir darbe planını beyaz perdeye taşırken; bu minimal durum hikâyesinin tamamlayıcı unsurlarından biri olan kendine has sinematografisi ile de göz kamaştırıyor. Gündelik hayatın gösterişsiz mükemmelliğini, siyasal ve askeri yenilgilerin ardında yatan tahayyülü güç insanî durumlar üzerinden ustalıkla işleyen yönetmen tamamı karanlık, yağmurlu bir gecede geçen filmi ile izleyicileri zekice tasarlanmış bir kara-komedi atmosferine davet ediyor. Film Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Yarışma kategorisinde sinemaseverlerle buluşuyor.