Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    3 gün önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Spartacus (1960)
    Biyografi / Tarih

    Spartacus (1960)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
    Joyland (2022)
    LGBTİ

    Joyland (2022)

    Ayşe Yapışık
    2 hafta önce
    Mirai (2018)
    Animasyon

    Mirai (2018)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    3 gün önce
    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)
    Sinema Yazıları

    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)
    Analiz

    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Cillian Murphy’nin Dönüşü Erteleniyor
    Haberler

    Cillian Murphy’nin Dönüşü Erteleniyor

    Tuğba Uluay
    2 saat önce
    İstanbul Film Station 2025 Destekleri Sahiplerini Buldu
    Haberler

    İstanbul Film Station 2025 Destekleri Sahiplerini Buldu

    Ekin Taneri
    4 saat önce
    Octavia Spencer, Ma 2 ile Kanlı Partilere Geri Dönüyor!
    Haberler

    Octavia Spencer, Ma 2 ile Kanlı Partilere Geri Dönüyor!

    Ulaş Ceylan
    13 saat önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    3 hafta önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    3 gün önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Spartacus (1960)
    Biyografi / Tarih

    Spartacus (1960)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
    Joyland (2022)
    LGBTİ

    Joyland (2022)

    Ayşe Yapışık
    2 hafta önce
    Mirai (2018)
    Animasyon

    Mirai (2018)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    3 gün önce
    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)
    Sinema Yazıları

    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)
    Analiz

    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Cillian Murphy’nin Dönüşü Erteleniyor
    Haberler

    Cillian Murphy’nin Dönüşü Erteleniyor

    Tuğba Uluay
    2 saat önce
    İstanbul Film Station 2025 Destekleri Sahiplerini Buldu
    Haberler

    İstanbul Film Station 2025 Destekleri Sahiplerini Buldu

    Ekin Taneri
    4 saat önce
    Octavia Spencer, Ma 2 ile Kanlı Partilere Geri Dönüyor!
    Haberler

    Octavia Spencer, Ma 2 ile Kanlı Partilere Geri Dönüyor!

    Ulaş Ceylan
    13 saat önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    3 hafta önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Liste

Endişe Sabaha Karşı Yatar: Lucrecia Martel Filmografisi

Ahmet Sert Ahmet Sert
1 yıl önce
Liste, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 8 min
0
0
Endişe Sabaha Karşı Yatar: Lucrecia Martel Filmografisi
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Lucrecia Martel, 1966 yılında Arjantin’in Salta eyaletinde dünyaya geldi. Muhafazakâr bir orta sınıf ailede büyüyen Martel, Salta’da geçen çocukluğundan anılara filmlerinde – aynı zamanda antropolojik gözlemler olarak – sıkça yer vermiştir. On beş yaşlarındayken Martel, babasının bir gün eve getirdiği el kamerasıyla çekimler yapmaya başlar. Kamerayı bir odada sabit bir pozisyona yerleştirir ve aile fertlerinin odaya girip çıktığı anları hareketsiz bir objektifle kaydeder. Daha henüz çocukken ve ilk kamerasıyla uyguladığı bu teknik ile mercek dışı mekânların varlığını hissettirir. Bu hissiyat, yetişkinliğinde çekeceği filmlerin önemli bir parçası olacaktır. Yirmi yaşında medya ve iletişim okumak için başkent Buenos Aires’e gider, ama okulu yarıda bırakır. Sonrasında çekeceği kısa filmlerle de yönetmenlik kariyeri başlar.

Martel, az ve özdür. Kanımca bu kadar az filmle adından bu denli fazla söz ettirmiş bir yönetmen daha yoktur. Martel’in sinema dili son derece imalı, döngüsel ve duygusaldır. Filmlerindeki feminist ve queer mesajlar ile objelere yedirdiği politik anlamlar ve düşünce biçimleri hâlen tartışılmakta ve okunmaktadır. Bu bağlamda Martel, Yeni Arjantin Sineması’nın da öncülerindendir. Kendisi, filmlerinin amacının “başkalarının hayatlarını tekrar edebilmek” olduğunu söyler. Dolayısıyla Latin Amerika ve Arjantin sinemasına ilgi duyan sinemaseverler için Martel iyi bir başlangıç noktasıdır.

Bu listede Martel’in filmografisinin tamamını oluşturan uzun metraj filmleri derlemeye çalıştım. Keyifli okuma ve izlemeler dilerim.

La ciénaga (2001)

Salta Üçlemesi’nin ilk filmi olan La ciénaga, çürümekte olan orta sınıf huzursuzluğunun filmidir. Sembolizm akımının bir ürünü olmakla beraber, sembolizmin sinemada nasıl uygulanabileceğine dair de bir örnek teşkil eder. Burada Martel’in ortaya koyduğu resim, orta sınıfın kara mizahla dekore edilmiş bencil bir portresidir. Mevzubahis halkın gözleri öyle kararmıştır ki ne kıyafetlerinin ne kadar kirli olduğunu ne evlerinin duvarlarının kabuk kabuk döküldüğünü, ne de başında güneşlendikleri havuzun bakteri yuvası bir ekosisteme dönüştüğünü idrak edebilirler.

Mecha (Graciela Borges) ve ailesinin Salta’daki tatili yavaş yavaş yavaş sona ermektedir. Zaman düşer, havuzun durgun suyu etrafında öğle uykularıyla kesintiye uğrar. Sönük bir gerilim ve gizemli olaylar, aile düzenini bozmaya başlar.

La ciénaga ile Martel, duyusal detaylar ve karşıtlıklar aracılığıyla şekillendirilmiş bir atmosferik gerilim ve çürüme manzarası çizer. Cırcır böceklerinin sesleri ve uzakta gürleyen göğün uyandırdığı huzursuzluk hissi, sisli dağlar ve durgun yüzme havuzu ile karakterlerin duygusal ve psikolojik hâleti ruhiyesini yansıtır. Kitlene durduğumuz bu manzara aynı zamanda bir çıkmazdır.

Güneşin zayıf ışığında su kaybeden kırmızı biberler, durağanlığın yağlı boya tablosundaki sayısız sıradan ayrıntıdan yalnızca bir tanesidir. Bu ve bunun gibi ayrıntılar, zamanın akışı ve derinin altına gizlenmiş sıkıntıların varlığına rağmen devam eden günlük rutinlerin sembolleridir. Martel, dış dünyadan izole, ancak kendi içlerindeki belirsizlik ve tehdidin azabından kaçamayan bir grup birey (?) ile sıkıntı ve sosyal çürüme atmosferini pekiştirir. Duyusal imgeleri tematik bir derinlikle ustaca birleştirerek hem fiziksel hem de duygusal olarak çöküşün eşiğindeki bir topluluğun bulanık bir sudaki yansımasını ekrana yansıtır.

La niña santa (2004)

İyi ve kötü, güzel ve çirkin, bekaret ve arzu, korku ve kadınlık… Martel, La niña santa ile bu kategorilerin ikiliği üzerine yoğunlaşır. Suyu başlangıçta olduğundan çok daha bulanık bir hâle getirerek nihai amacına ulaşır. Bu kavramların yarattığı sorular, filmin ana genç kadın karakteri Amaila’nin (María Alche) kafasını kurcalamaktadır. Zira kendisi, içselleştirdiği Katolik öğretiler ile bastıramadığı cinsel arzuları arasında bir köprü kurmaya çabalamaktadır.

Bu bağlamda Katolikliğin oluşturduğu ideolojik koşullar – ve kadınlıkla olan yakın ve zıt ilişkisi-Martel’in antropolojik incelemesine tabi olur. Daha henüz ilk sekansından başlayarak film bize karışıklığı ve iç içe geçmişliği sunarak cinsellik ve kutsallık gibi unsurların toplumdaki varlığını ve etkisini sürdürdüğünü iddia eder.

La niňa santa’da görünüşler ve gerçeklik arasında fark yoktur. Karakterler daima kararsızdır. Bir şey yaparlar, ama başka bir şey söylerler. Gerçek kimliklerini mutlaka gizlerler. Ekran dışı alan ve sesler göremediğimiz bir gerçekliği bize hissettirmeye uğraşır. Ana soru, bilmek ve bilmemek üzerinedir. Tıpkı arzu ve cinselliğin sırları gibi. Amalia işte bu sırları ortaya çıkarmaya çalışır. Bu arayış, epistemolojik bir arayıştır ve onu arzu ve bedenini sorgulayan farklı alemlere götürür. Ancak unutulmamalıdır ki bu arayış bedensel olduğu kadar manevidir de.

La mujer sin cabeza (2008)

Martel, La mujer sin cabeza için “en Arjantinli filmim” ifadesini kullanır. Bu ifadeyi kullanmasının ana sebebi, ilk iki filminde yer vermediği politik tarihsel alegorilerin burada baş göstermesidir. Martel, bu filme Arjantinli diyerek 1976-82 dönemindeki Arjantin diktatörlüğüne ve o rejimin altında “kaybolanlara” gönderme yapar ve modern Arjantin entelijansiyasinin sol ideolojik eğilimini gözlemler. Aynı zamanda askeri cuntanın uyguladığı şiddet ve baskının diğer tarihsel dönemlerdeki benzerliklerini de öne sürer. Velhasıl, bu filmi herhangi bir siyasi veya tarihsel okumaya indirgemek, filmin çağrışımsal doğasını ve çetrefilli metaforlarının yok sayılması anlamına gelir. Zira önceki filmlerinde de olduğu gibi, Martel La mujer sin cabeza’yı birden fazla yoruma açar. İlginçtir ki burada, ilk iki filmin aksine, hikâye merkezi bir ana karakter etrafında döner. Orta yaşlı ve üst orta sınıf bir kadın olan Vero (María Onetto), kısmen onun bakış açısına uyum sağladığımız bir karakter ve yol gösterici olur.

Martel burada 70’ler ve 90’ların müzik kültürü, mizanseni ve hikâyesiyle özellikle dönem ruhuna vurgu yaparak, geç 20. ve erken 21. yüzyılın Salta’sını betimler. Suç (yahut suçluluk), sorumluluk, travma ve unutkanlık sorunlarını mercek altına alır. Unutulmamalıdır ki bunlar, Arjantin’in post-diktatörlük kültürünün merkez temalarıdır (ve o döneme daha açıkça odaklanan birçok diğer filmin de temalarıdır), ancak Martel bu döneme doğrudan atıfta bulunmaktan kaçınır. Sonuç olarak modern yoksulluk ve sosyal dışlanmanın şiddeti ve cezasızlığı üzerine odaklanmamızı sağlar. Bu temaların geniş tarihsel yankılarını ima ederken bile bir an olsun tereddüt etmez. Geçmiş zamanı yeniden düzenlemeye kalkışmaz ve yerine onun izlerini, tekerrürünü ve dönüşümünü günümüze yansıtan bir karşı-bellek önerir.

Zama (2017)

Martel’in Antonio di Benedetto’nun aynı adlı romanından uyarladığı Zama’da gördüğümüz ilk şeylerden biri bir “röntgenci” suçlamasıdır. Bu suçlama, Güney Amerika’da İspanyol İmparatorluğu adına çalışan ana karakterimiz Don Diego de Zama’ya (Daniel Giménez Cacho), plajda yıkandıkları sırada izlediği bir grup kadın tarafından yöneltilir. Zama, bu kadınlardan bir tanesi onu takip ederken kaçar, ancak sonra dönüp onu yere serer. Bu kışkırtıcı suçlama ve Zama’nin tepkisi, filmin geri kalanını ve sömürgecilik kavramına bakış açısını belirler: Baskıcının uyguladığı şiddet ve sömürü olsa olsa meraklı masum bir terbiyesizlikten ibarettir.

Çılgına döndüğü öfke nöbetlerinin haricinde, Zama zor koşullarının üstesinden gelmekten ve doğru anda harekete geçmekten acizdir. Pasif ve durgun bir erlik sembolü olan Zama, bürokratik bataklıkta sıkışmış bir adamdır. Tabiri caizse yabancı topraklarda bir yabancıdır. Karısına ve ailesine geri dönmek için çırpınmaktadır, ancak istekleri ya gecikir ya küçümsenir ya da unutulur. Elbette şiddet ara sıra yönünü şaşar ve Zama’ya da uğrar. Binlerce ince bıçak kesiği, gökten Hindistan cevizlerinin sallandığı bir ormanda ağır ağır vücuda yayılan sıtma, yanan güneşin altında kuma doğru kanayan yaralar… Bu şiddetin, Zama’nin terbiyesizliğinden mi yoksa harekete geçme kabiliyetsizliğinden mi kaynaklandığı bilinmez. Belki de İspanyol emperyalizminin bir maşası olduğu için ilahi adalet tarafından bileti kesilmiştir. Zaman zaman film, Zama’yi kaçınılmaz sonuna doğru götüren, onun ötesinde bir gücü işaret eder gibidir.

Zama’da Martel’in başarısı, sömürgeciliğin hassas gerilimini ve bu efendi-köle ilişkilerinin paranoyasını aynı frekansta yakalamasıdır. Hâlbuki, filmde İspanyol imparatorluk projesinin her an çökebileceğine dair devamlı kırılgan bir his vardır. İspanyollar ne kadar fazla yerli halk öldürürse öldürsün, burası onların toprağı değildir ve hiçbir zaman olmayacaktır. Avrupalılar için, Amerika’nın “keşfi” yabancı -olmayana doğru- bir karşılaşmaydı. Yerli halk için ise bu, yabancı bir işgaldi. Martel, bu yabancı ve paranoyak dünyayı yıkıp yeniden yapar. Sömürgeleştirilen ve sömürgeci için ilk karşılaşmanın her iki taraf için de ne kadar yabancı ve absürt olabileceğini bizlere hatırlatır.

Martel’in duygu ve imaja olan dikkatinden mütevellit, röntgencilik ile sömürgecilik arasındaki bağlantıyı yeniden hatırlarız: Her ikisi de fiziksel kuvvet veya hayal gücü vasıtasıyla görülebilen şeye sahip olduğunu temelsizce iddia etmeyi amaçlar. Zama‘nın kolonyal cehennemi dur duraksız ve kaçınılmazdır. Sömürgecilik ve emperyalizm yön verdiği dünya da öyledir. Öyle ya, bu dünyadan ölümle bile kaçabilecek çok az kişi vardır.

Bonus: Terminal Norte (2021)

2020 karantina döneminde, Martel evi Salta’ya döner. Burada şarkıcı Julieta Laso’yu takip eder ve onun aracılığıyla bir ateş etrafında şarkılar, görüşler ve bakışlar paylaşan isyankâr kadın müzisyenler grubuna katılır. Martel’in bu kısa belgesel filmi, tabiatın ve sanatsal dayanışmanın köklü güçlerine yönelerek dış dünyanın belirsizliklerinden ruhsal bir kaçış yaratır. Salta’nın ormanlarında titreşen özgürlük ve direniş şarkıları, muhafazakâr doktrinlere karşı çok sesli sığınak oluşturur. Terminal Norte, her ne kadar uzunluk ve kapsam açısından “küçük” bir çalışma olsa da cesaretinde hâlâ canlıdır. Martel’in filmografisine enteresan bir katkı niteliğinde olduğu için bu listede yer almayı hak etmiştir.

Ahmet Sert

1999 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköylü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu. Şimdilerde University of Michigan'da doktora eğitimine devam ediyor. Sonunda deniz çıkmayacağını bildiği yokuşları iniyor. Yeryüzünün bütün arka bahçelerini arayışta. Montaj-imgeye inanıyor.

Etiketler: 20012004200820172021arjantinbuenos airesjulieta lasola ciénagala mujer sin cabezala niña santalatin amerikalucrecia martelsaltaterminal nortethe headless womanthe holy girlthe swampzama
Ahmet Sert

Ahmet Sert

1999 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköylü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu. Şimdilerde University of Michigan'da doktora eğitimine devam ediyor. Sonunda deniz çıkmayacağını bildiği yokuşları iniyor. Yeryüzünün bütün arka bahçelerini arayışta. Montaj-imgeye inanıyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Akrep Gibisin Kardeşim: Dekalog (1988)

    Akrep Gibisin Kardeşim: Dekalog (1988)

    26 Temmuz 2024
    Killers of the Flower Moon (2023)

    Killers of the Flower Moon (2023)

    27 Haziran 2024
    Sen Uçuşu Hatırla!: Dilek Metin Sert ile 27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Üzerine Söyleşi

    Sen Uçuşu Hatırla!: Dilek Metin Sert ile 27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Üzerine Söyleşi

    9 Mayıs 2024
Sonraki Yazı
Nuh’un Gemisi’nde Kedi Olmak: Zilbalodis İmzalı Flow, Animasyon Filmlerin Kaderini mi Değiştirecek?

Nuh’un Gemisi’nde Kedi Olmak: Zilbalodis İmzalı Flow, Animasyon Filmlerin Kaderini mi Değiştirecek?

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Tuba Büdüş
5 Ekim 2021

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Selin Tanyeri
29 Eylül 2021

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Büşra Soylu Küçükkaya
17 Temmuz 2021

Mafya Filmleri

Mafya Filmleri

Fil'm Hafızası
28 Haziran 2021

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Burakhan Yanık
25 Haziran 2021

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In