En basit tanımla, öğrendiğimiz kadarıyla ”Kutuplardan basık, Ekvator’dan şişkin” bir yapıya sahip olan gezegen. Tabii ki Dünya’dan bahsediyoruz. Bir diğer bahsedeceğimiz özelliği ise; yaşamın olduğu bilinen tek gezegen. Peki biz içerisinde olduğumuz bu gezegende nasıl bir yaşam sürüyoruz? Tüm canlılarla ortak bir alanı paylaşmamıza rağmen insanın en çok doğanın düzenine zarar verdiğini söylesek yanlış olmaz sanırım. La cinquieme saison ise tam da bu noktanın üzerine basıyor. Baharın gelişini kutlamaya hazırlanan köy halkı, karşılaştığı manzara ile adeta bir kıyametin içine düşmeye başlar. Hayvanlar süt vermez, bal petekleri kurur, tohumlar fidana dönüşmez… Üst üste gelen bu olaylar karşısında insan yine kendisinin kurdu olur ve bir çıkmazın içerisinde çıkışı başka şekilde aramaya başlar. 69. Venedik Film Festivali’nden ”Genç Sinema” ödülüyle dönen film, görselliği ve şiirsel anlatımıyla son derece çarpıcı bir yapım. Yoksa doğaya karşı biz de her şey için geç mi kaldık?