Deli Deli Küpeli (1986)
Rus dilbilimci Mihail Bahtin’in, Ortaçağ karnavallarının karakteristik özelliklerini inceleyerek ortaya attığı kuramı karnavalesk, tüm hiyerarşik yapıların ters yüz olmasını temel alır. Karnavalesk ortamda, tüm düşünceler serbest kalır ve herkes eşitlenir. Bahtin’e göre karnaval, iktidar sahiplerinin resmi kültürlerine karşı toplumun en güçlü silahıdır. Karnaval gülüşü, tüm halkın gülüşüdür.
Cevat Fehmi Başkut’un Buzlar Çözülmeden adlı tiyatro eserinden, Osman F. Seden tarafından sinemaya uyarlanan, başrollerinde Kemal Sunal, İhsan Yüce ve Yaman Okay’ın yer aldığı Deli Deli Küpeli (1986) filminde Bahtin’in karnavalesk imgesini görüyoruz. Karnavallarda soytarılar kral olur, şaklabanın biri baş rahip, piskopos seçilip, pantolonlar başa geçirilerek kilise ve egemen sistem ile dalga geçilirdi. Deli Deli Küpeli filminde de akıl hastanesinden kaçan bir deli(!) yolu buzlarla kapanan bir köyde kaymakam olur ve tüm sisteme meydan okur. Deli kaymakamımıza, deli hakim ve çavuşun da katılmasıyla bürokrasi tamamen yerle bir olur, ütopik ve absürt bir kasaba düzeni kurulur. 12 Eylül darbesine pek çok gönderme yapan filmde akıl hastanesindeki doktorun adı da manidardır: Süleyman Demir.