Kemal Sunal’ın canlandırdığı Kibar Feyzo’nun bin bir zorluğun ardından gerçekleşen düğününde giydiği şapka ‘’köy ağasına’’ saygısızlık olarak değerlendirilince Feyzo’nun sonu köyden sürülüp çalışmak için İstanbul’a gitmek olur. İstanbul’da şahit olduklarından sonra köyündeki insanların köle muamelesi gördüğünü anlayan Feyzo doğduğu topraklara geri dönünce köy ahalisini sahip oldukları haklar konusunda, biz izleyicileri ise -mahkeme sahnelerinde doğrudan gözlerimizin içine bakarak- ülkemizde neler olup bittiği konusunda kendine has yöntemlerle bilgilendirmeye çalışır. Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı film sosyal mesajları kadar güldürü öğeleriyle de sinemamızın en parlak örneklerinden biri olarak kabul edilir. Bizlere Yeşilçam’ın usta oyuncularını bir arada izleme fırsatı veren bu ölümsüz yapıtın bir çeşit hiciv niteliğindeki senaryosu ise bahsettiğim oyunculardan biri olan İhsan Yüce’ye aittir.