Martin Scorsese, Perşembe akşamı Taormina Film Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü alırken, “Yerli Amerikalılar hariç hepimiz ya göçmeniz, ya göçmen çocuklarıyız ya da göçmen torunlarıyız.” ifadelerini kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri’ni kastederek ülkenin henüz çok genç olduğunu, 250 yıllık bir tarihin dünya tarihiyle karşılaştırıldığında bir anlam ifade etmediğini söylerken, “Hâlâ öğreniyoruz. Şu an sadece emekliyoruz. Henüz yürümeye ya da konuşmaya bile başlamadık.” dedi.
Ödül töreni sırasındaki konuşmasında, 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Roberto Rossellini’nin Paisá filmini izledikleri günden de bahseden Scorsese, o gece New York’taki göçmenlerin konuştuğu Sicilya lehçesini televizyon ekranında ilk defa duyduğunu anlattı. Ailesinin filmi izlemek için bir araya geldiğini ve ekrandaki insanlarla doğrudan konuşur gibi hissettiklerini söyledi. “O gece, o odada, film yapmaya dair bir istek hissettim ve insanlara bu filmin bize dokunduğu gibi dokunmak istedim. Bu yüzden, beni sinemaya çeken şey Sicilya oldu ve sinema da beni tekrar Sicilya’ya getirdi” dedi.
Sinemanın 50 Yıllık Kalbi
Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü takdim ederken Taormina Sanat Direktörü Tiziana Rocca, Scorsese’yi “50 yıldır sinemanın kalbi” olarak tasvir etti. Scorsese ise, kökleri Sicilya’ya dayanan bir başka Hollywood yönetmeni Frank Capra’ya saygı duruşunda bulundu ve Capra’nın sinema yapmayı “tedavisi ancak daha fazla film yapmak olan bir bağımlılık” olarak tanımlamasına atıfta bulundu.
Scorsese’nin ailesi, kökenlerini Sicilya’nın küçük köyleri olan Ciminna ve Polizzi Generosa’ya dayandırıyor; yönetmen bu köyleri geçtiğimiz Ekim ayında ziyaret etmişti.
Göçmen karşıtlığının Amerika Birleşik Devletleri’yle birlikte dünyayı da giderek daha fazla etkisi altına aldığı bu günlerde, Scorsese’in sözleri de yerinde bir hatırlatma niteliği taşıyor.