Bu sene dokuzuncusu düzenlenen Uluslararası Paris Play Film Festivali’nde oyun yazarı, tiyatro, sinema oyuncusu ve yönetmen Şerafettin Kaya’nın ”Ben İyi Biri Olmadan Önce” adlı filmi ‘en iyi sinema filmi’ seçildi.
Oyun yazarı, tiyatro, sinema oyuncusu ve yönetmen Şerafettin Kaya’nın yazıp yönettiği Ben İyi Biri Olmadan Önce adlı filmi, geçen yıl İstanbul’da çekildi. 25 ülkeden 79 filmin yer aldığı Uluslararası 9’uncu Paris Play Film Festivali’nde, jüri karşısında Ben İyi Biri Olmadan Önce filmi, ‘en iyi sinema filmi’ seçildi. Filmin kadrosunda Pelin Batu, Nejat Yavaşoğulları, Mehmet Çağçağ ve Ayhan Taş yer alıyor.
Yönetmen Şerafettin Kaya Ödül Hakkında Duygularını Dile Getirdi
Filmi çekip, yarışmaya gönderdikten sonra heyecanlı sürecin başladığını anlatan Şerafettin Kaya, “Zaman zaman Play Film Festivali’nin internet sayfasına girip, sonuçlar açıklandı mı, diye kontrol ediyordum. Finale kaldığımızın haberi gelmişti ama neresinde yer alacağımızı çok tahmin edemiyorduk. Sonuçlar açıklanana kadar web sayfası kapalı tutuldu. Sonuçlar açıklanınca sıralamaya baktım ve ilk önce alt sıraları kontrol ettim; ancak ismimizi göremedim. Birden listenin başına baktım ve kendi ismimizi görünce çok şaşırdım. O an ilk gözüme çarpan Türkiye yazısı oldu ve en gururlandığım an da o an oldu. ‘En iyi film’ ödülünü almıştık, çok güzel bir duygu yaşadık” dedi.
Yönetmen Filmden Bir Röportajından Şu Şekilde Bahsetmişti;
Bu film, aslında bir tiyatro uyarlaması. Oyunum vardı, oyunumu sinemaya uyarlamış oldum. Çok önemli bir proje benim için. 3 yılda senaryosunu oluşturduğum Ben İyi Biri Olmadan Önce de hayatın içinde dejenere olan iyilik kavramının farkındalığını yaratmak istedim. Düşünen adam olarak böyle bir çalışmanın insanlarda farkındalık yaratacağına inandım. Filmin özü; doğuştan gelen natürel iyilikle daha sonradan oluşan geleneksel iyiliğin farklılığını ortaya koyarak bu iyilik kavramının bir araca dönüşmesi.
Çekim öncesi bir yıl mekan bakmakla geçti, sonuçta buldum, kastı, kafamda sahneleri oluşturdum. Devamında bu mekanlara göre filmin sahnelerin nasıl çekileceğiyle ilgili planlama yapıldı. Bahar mevsiminde, ilk yada sonbaharda çekilmesi gereken bir filmdi. Bahar mevsimleri, insanların psikolojilerinin değişikliğe uğradığı iki mevsim. Bu filmde psikolojik bir değişimin olduğu, duygu değişiminin yoğun yaşandığı mevsimlerde çekilmeliydi.
Hümanist ve iyi kalma mücadelesi veren kahramanımız her şeyini kaybedip zor durumda kalır. Sokaklarda yaşamasıyla yeni bir hayata başlar. Zaman içerisinde karşılaştığı olaylar, karakteri iyilik kavramının içine sıkıştırır. İyiliği kullanarak hayat da kalma mücadelesi verir. Film iyilik kavramının değişimini ve bu kavramın içine yuvalanmış kötülüğü ince bir detayla anlatıyor. İyiliğin nasıl istismar edildiğini deşifre eden bir çalışma. Derin psikolojisi olan ama kara komedi unsurlarını da taşıyan bir çalışma oldu.