Şubattan Marta Buluşma Noktamız: 2018 !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali

Yeni başladığımız 2018 yılı, kapılarını henüz açmışken geçtiğimiz yılın en öne çıkan filmlerinden yılların eskitemediği kült filmlere, pek çok festivalde yer almış 100'ü aşkın film, bu yıl 17.'si düzenlenen !f İstanbul Bağımsız Film Festivali'nde sinemaseverleri bir araya getiriyor. Festivalin yenilenen yüzü, bu yıl Keş!f, Aşk ve Başka Bir Dünya, Oyun, !f Kült, Gökkuşağı ve genişleyen başlıklarla toplam 13 kategori ve sohbetler, atölyeler, küçük müdahaleler başlıklarıyla çeşitli etkinliklerden oluşuyor. Sinemanın, bireysel bir etkinliğin ötesine geçip sinemaseverleri buluşturduğu, dünyaca ünlü yapımların yeniden farklı bakış açılarıyla yorumlanma olanağı bulduğu festival, 15 Şubat'tan itibaren İstanbul'da başlayacak. Genişleyen içeriğiyle farklı coğrafyaların ve ekollerin yapımlarını yansıtan film şeritleri, mart ayında Ankara ve İzmir'e uzanacak. Festivalin içeriğine baktığımızda konularına göre cinsiyeti, ırk ayrımcılığını ve şiddeti protesto ederken adaleti ve barışı savunan filmlerin, dünya gündemi doğrultusunda ağırlıklı olarak yer aldığını görüyoruz. Dileriz sinema, renk, cinsiyet, milliyet, ekonomik durum ve daha nice ayrımı gözetmeksizin insan olan herkes için yalnızca bir beyazperde değil, aynı zamanda tüm dünyayı kucaklayan beyaz bir bayrak olur. Koltuklarımızda yer almadan önce ekibimizin şubat ayından marta tüm sinemaseverlerin buluşma noktası olan !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali'nden sizler için oluşturduğu seçki listesine gelin göz atalım. Yağmur Karagöz Burcu Keskin Atakan Özkan Rabia Elif Özcan Özlem Yenilmez Şura Aydın Ezgi Ulukoca 1. The Breadwinner / Kabil Sokaklarında Bir Kız: Pervane (Nora Twomey, 2017) "Ben eşitsizliğin herkesi yaraladığını düşünüyorum. Eşitsizliğin olduğu bir toplumda dünya, ne olabileceği kadar iyi ne de vicdanlı. İnsanlar yeteri kadar empati sahibi değil ve herkesin sesini duyamıyoruz." Nora Twomey Yılın en çok konuşulan ve merakla beklenen filmlerinden Kabil Sokaklarında Bir Kız: Pervane , Deborah Ellis ’in aynı isimli çok satan kitabından bir uyarlama. 11 yaşındaki Pervane, babası Taliban rejimi tarafından hapsedilince çalışıp ailesini geçindirmek zorunda kalır. Ancak o bir kız çocuğudur ve kadınların söz hakkının olmadığı, yanlarında erkek olmadan sokağa çıkamadıkları Afganistan'da şimdi onu zorlu bir mücadele bekler. Nora Twomey'in ilk yönetmenlik denemesi olan Kabil Sokaklarında Bir Kız: Pervane i nsan olmaya, arkadaşlığa, özgürlüğe ve hayal etmeye dair bize çok şey anlatıyor. 2. Lady Bird (Greta Gerwig) 3. Dark River (Clio Barnard) 4. Phantom Thread (Paul Thomas Anderson) 5. Mudbound (Dee Rees) 6. The Florida Project (Sean Baker) 7. The Disaster Artist (James Franco) 8. Inxeba (John Trengove) 9. Mutafukaz (Shojiro Nishimi) 10. Les Affamés (Robin Auber) Yağmur Karagöz 1- Invasion! / İstila! (Shahram Mokri, 2017) Zaman ileriye doğru akar. Bu çoğunluğun kabul ettiği ve üzerinde pek düşünmedikleri bir olgudur. Fakat bazıları, çok azı "Ya böyle olmasaydı" diye düşünür. Ya böyle değilse ? Zamansal akışı, gerçek düzeyde akmayan binlerce film arasından birinin , Fish and Cat' in (2013) yönetmenidir, Shahram Mokri. Binlerce film yönetmeninden onu ayıran şey ise, bozduğu zaman kurgusunu bilim kurgu veya fantastik film tarzında yapmış olmaması. Bir gerilim filmi içerisinde, zamanın nereden nereye aktığını bir türlü anlayamadığınızı düşünün. Fish and Cat gerçekten izleyenlere değişik deneyimler yaşatan bir filmdi. Bu özel filminin ardından Invasion!/ İstila! filmiyle karşımıza çıkıyor Mokri. Bir olay yerinde, yaşanılanları tekrar etmesi gereken bir grup çete üyesinin başında geçenleri aktaran film, tek plan çekimiyle öne çıkıyor. Polisiye tadındaki yeni filmiyle Mokri, seyircisine yine olağanüstü deneyimler sunacak gibi gözüküyor. 2- The Barking of Dogs /Uzakta Havlayan Köpekler (SIMON LERENG WILMONT) 3- Ava /Ava (SADAF FOROUGHI) 4- November / Kasım (RAINER SARNET) 5- Kar / Snow (EMRE ERDOĞDU) 6-The Florida Project / Florida Projesi (SEAN BAKER) 7-Inxeba / Yara (JOHN TRENGOVE) 8- Human Flow / İnsan Seli (AI WEIWEI) 9- Milla / Milla (VALERIE MASSADIAN) 10-Distant Constellation / Uzak Evren (SHEVAUN MIZRAHI) Burcu Keskin 1. Insect (Jan Svankmajer, 2018) Usta yönetmen Jan Svankmajer, sekiz senenin ardından tekrar sinemaseverlerle buluşuyor! Sürrealist uzun metrajları ve stop-motionları ile tanıdığımız yönetmen, adını “Böcek Oyunu”ndan alan yeni filmi Insect ’te, prove ilerledikçe kendilerini oynadikları karakterlerle bütünleştiren altı amatör aktörün başlarından geçenleri otantik üslubuyla izleyiciye aktarıyor. 2- Sevmek Zamanı (1965, Yön: Metin Erksan) 3- The Disaster Artist (2017, Yön: James Franco) 4- Human Flow (2017, Yön: Ai Wei Wei) 5- Jubilee (1978, Yön: Derek Jarman) 6- Ara Güler, One Upon a Time Istanbul (2017, Yön: Samuel Aubin) 7- Most Beautiful Island (2017, Yön: Ana Asensio) 8- Etgar Keret: Based on a True Story (2017: Yön: Stephane Kaas) 9- How to Talk to Girls at Parties (2017, Yön: John Cameron Mitchell) 10- Mutafukaz (2017, Yön: Shoujirou Nishimi, Guillauma Renard) Atakan Özkan 1. I am not a Witch (Rungano Nyoni, 2017) Shula bir çocuk. Shula bir kadın. Shula bir insan; fakat Shula bir cadı değil. Çocukluğun, kadınlığın ve maalesef insanlığın hurafelere dayalı inançlarca cadı olmakla suçlandığı bir yerde Shula, aynı durum içinde olan tüm insanların sesi oluyor. 2017’nin çarpıcı yapımlarından I am not a Witch , Zambiyalı yönetmen Rungano Nyoni’nin Mwansa the Great (2011) ve Kuuntele (2014) filmlerinin ardından son uzun metraj filmi olmasıyla birlikte evrensel birer yara hâline gelmiş konuları masaya yatırmasıyla dünya çapında ses getirmeye aday. Filmde henüz dokuz yaşındaki Shula’nın, köyündeki ileri gelenler tarafından cadı olmakla ve büyücülükle suçlanması, üstelik bu suçun, yetkililerce onaylanarak kabul görmesi anlatılıyor. Ancak ortadaki sorun yalnızca Shula’nın böylesi bir durumla suçlanması değil, köylülerin aynı inanç doğrultusunda Shula’yı bir keçiye dönmekle lanetlemesi ve buna da en az cadılık suçlaması kadar inanmaları. Zambiya’nın küçük bir köyünden seslenen Nyoni, aslında dile getirildiğinde gülünç denebilecek bir durumun, evrensel boyutta kadınların ve çocukların asılsız inançlar nedeniyle uğradığı muamelenin bir örneğini yansıtıyor. Basit bir inanç sistemi, sağduyu olmaksızın bir çırpıda verilen hükümler ve ateşin, düştüğü yeri yakışı, bugün başımızı sağa sola çevirdiğimizde ne yazık ki kanıksamış olmamız nedeniyle belki ilk bakışta gözümüze bile çarpmayacak, fakat bir o kadar acı ve dumanı tüten gerçekler. Adelaide, Cannes, Toronto, London, British Independent Film Awards gibi festivallerde Afrika’yı başarıyla temsil eden film, insanlığın duygularla dile gelen evrensel diline bu yıl 17.’si gerçekleştirilecek olan !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde bizleri de davet ediyor. Festivalde öne çıkan ve son dönemin ses getiren diğer filmlerine göz atabilirsiniz: 2. Prima Materia (Nohlab, 2016) 3. Also Known as Jihadi (Eric Baudelaire, 2017) 4. Kar (Emre Erdoğdu, 2017) 5. Yüzleşme (Necla Demirci, 2017) 6. Rumble: The Indians Who Rocked the World (Catherine Bainbridge- Alfonso Maiorana, 2017) 7. A Prayer Before Dawn (Jean Stephanie Suavarie, 2017) 8. Laissez Bronzer Les Cadavres (Helene Cattet- Bruno Forzani, 2017) 9. Jane (Brett Morgen, 2017) 10. Ara Güler, Once Upon a Time İstanbul (Samuel Aubin, 2017) Rabia Elif Özcan 1- Arada (Mu Tunç) "Türkiye'nin ilk punk filmi" denilince ister istemez bir heyecan uyandıran ve beklentileri arşa çıkaran filmin, ilk kez !f gibi film seçkisine güvendiğimiz bir festivalde gösterilecek olması karşımızda iyi bir film olabileceğinin şimdiden ip uçlarını veriyor. Mu Tunç'un yönetmen koltuğunda oturduğu, Burak Deniz ve Büşra Develi'nin başrollerinde yer aldığı Arada filmi, California'da albüm yapma hayali kuran Ozan'ın kız arkadaşı Lara ile birlikte İstanbul'dan California'ya giden bir geminin biletini arama hikayesini izleyiciyle paylaşır. Türk sinemasının kalıplarını yıkacağını düşündüren film, sinemamıza "Bakın biz neler yapabiliyoruz" demesi ile kendine dönüp bakmasını dahi sağlayabilir. 2- Last Flag Flying (Richard Linklater) 3- Mudbound (Dee Rees) 4- The Death of Stalin (Armando Iannucci) 5- Mr. Gay Syria (Ayşe Toprak) 6- The Florida Project (Sean Baker) 7- Kar (Emre Erdoğdu) 8- City Of Ghosts (Matthew Heineman) 9- 78/52: Hitchcock's Shower Scene (Alexandre O. Phillipe) 10- Les Garçons Sauvages / Wild Boys (Bertrand Mandico) Özlem Yenilmez 1. Jane (Brett Morgen) Jane , Brett Morgan'ın insan ve doğa ilişkisini ve insanın doğa içindeki yerini konu edinen bir belgesel. Aktarım aracı olarak diyaloglar yerine sadece Jane Godall'ın şempanzeler üzerine yaptığı gözlemlerin kullanılıyor olması da izleyeni kolayca içine alır. seyirci için yaratılan bu gözlemci rolü ve Philip Glass'ın müzikleri meditatif etki yaratarak; Jane 'i izlenmesi gerekenlerin başına taşımaktadır. 2. Lady Bird (Greta Gerwig) 3. Sevmek Zamanı (Metin Erksan) 4. The Nile Hilton Incident (Tarik Salem) 5. Prima Materia (Nohlab) 6. Mudbound (Dee Rees) 7. Human Flow (Ai Weiwei) 8. Phantom Thread (Paul Thomas Anderson) 9. Insect (Jan Suankmajer) 10. The Work (Jairus Mcleary, Gethin Aldous) Şura Aydın 1- Jane Belgeselde, 1960 yılında henüz 26 yaşında iken Tanzanya'ya bir araştırma yapması için gönderilen Jane ve şempanzelerin hikayeleri anlatılıyor. Jane herhangi bir bilim eğitimi almamasına karşın Afrika'ya gitme hayali ile büyümüş biridir. Jane ile yapılan röportajların ve National Geographic arşivinde yer alan görüntülerin harmanlandığı belgeselde, daha sonra Jane'in eşi olan doğal yaşam fotoğrafçısı Hugo van Lawick tarafından görüntülenen Jane, zamanın bilim insanlarının şempanzeler hakkkındaki teorilerini yerle bir ederken, insanın doğal yaşama bakışını kökünden değiştiriyor. ABD yapımı olan ve Hamptons, London, Toronto festivallerinden ödülle dönen belgeselin yönetmeni Brett Morgen. 2- Distant Constellation 3- Drift 4- When God Sleeps 5- The Distant Barking of Dogs 6- Mr. Gay Syria 7- Revenge 8- Milla 9- Displaced 10- Queercore: How To Punk A Revolution Ezgi Ulukoca

YazarınDiğer Yazıları

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Editörün Seçtikleri

Welcome Back!

Create New Account!

Retrieve your password