James Gunn’ın uzun zamandır beklenen Superman: Legacy filmine ait ilk fragman yayınlandı!
DC hayranları, 2013 yılında Zack Snyder’ın yönettiği Man of Steel filminden bu yana, Superman’e odaklanan bağımsız bir film bekliyordu. O film, Batman ile Superman’in karşı karşıya geldiği bir devam filmiyle sonuçlanmış ve Superman’in ölümüyle sona ermişti. Yıllardır beklenen dönüş, Gunn’ın yeni yorumu ile nihayet gerçekleşiyor. Superman: Legacy adını taşıyan yeni filmden fragman paylaşıldı. Fragman, Superman’in hem her şeye kadir bir kahraman olarak aksiyon sahnelerini hem de Clark Kent’in sakar ama sevimli yanını sergiliyor.
Fragmanda, Daily Planet’te Jonathan Kent (Pruitt Taylor Vince) ile konuşan Clark Kent, cesur gazeteci Lois Lane (Rachel Brosnahan), bir silahla poz veren Lex Luthor (Nicholas Hoult), Hawkgirl (Isabela Merced) ve Green Lantern birliğinden Guy Gardner (Nathan Fillion) gibi birçok ikonik karakter gözüküyor. Ayrıca, Superman’i Yalnızlık Kalesi’nde koruyucu robotları kaybetmesiyle ilgili yas tutarken ve söylentilere göre Ultraman olduğu düşünülen bir varlıkla dövüşürken de görüyoruz.
Superman: Legacy, 11 Temmuz 2025’te sinemalarda hayranları ile buluşacak!
Krypto’nun Sinematik İlk Görünüşü
DC evreninde nadiren gördüğümüz bir şey daha fragmanda yer alıyor: Superman’in sadık dostu Krypto, hızla uçup kahramanımızı kurtarıyor. Bu görüntü, Krypto’nun bir live-action Superman filminde ilk kez görünmesiyle dikkat çekiyor. James Gunn’ın fragmanı hazırlarken her kareye hayranların büyük bir titizlikle bakacağını bilerek çalıştığı açıkça görülüyor.
Büyük bir heyecanla beklenen Superman: Legacy filminin ilk fragmanı hayranları için birçok sürpriz barındırıyor. Fragmanın açılış sahnesinde, David Corenswet’in Superman’i alışılmışın dışında bir şekilde karşımıza çıkıyor: Gökyüzünden düşerek karla kaplı tundraya çakılıyor. Bu sahne, Superman’in Yalnızlık Kalesi’nin yakınında geçiyor gibi görünüyor.
Superman: Legacy, kahramanı zaten işleyen bir evrenin içine yerleştiriyor. Fragmandan, Superman’in hem DC evrenindeki köklerine sadık kalacağını hem de Gunn’ın imzası olan yaratıcı dokunuşlarla yenilikçi bir hikaye anlatımına sahip olacağını anlıyoruz.