Birçok klasik Rus filminin üretildiği Gorki Film Sütüdyoları’nda çekilen The End of St. Petersburg, Pudovkin’in devrim üçlemesinin ikinci filmidir. The End of St. Petersburg Pudovkin’in sinemada kurgu alanındaki yerini kesinleştiren bir yapım olmasının yanında filmografisinin de en önemli parçalarından biri olmuştur. Film I. Dünya Savaşı döneminde şehre çalışmak amacıyla gelen bir köylünün (Aleksandr Chistyakov) yaptığı sendika çalışmalarından, orduya katılışından ve devrime hizmetinden bahseder. Aynı zamanda siper savaşlarının rezaleti gözler önüne serilir. Yöneticiler ve varlıklı insanların gittikçe zenginleşmesine paralel olarak Rusya halkını, açlık içinde kıvranırken ve ekmek bulamadıklarında isyan ederken görürüz. Halk savaşa gönderilmek için hem Rusya hem Almanya tarafından zorlanır. Tüm bu görüntüler bizi devrimin gelişine hazırlar. Devrim sinemasında sıkça gördüğümüz komünistlerin Kışlık Sarayı’nı ele geçirişi ile bu devrim gerçekleşir. Film “Lenin’in Şehri Çok Yaşa!” ara yazısı ile biter.