William Wyler’ın, Henry James’in “Washington Square” isimli romanından beyazperdeye uyarladığı The Heiress’in başrollerinde Olivia de Havilland ve Montgomery Clift’i görüyoruz. Babası Dr. Sloper ile beraber bir malikanede yaşayan Catherine’e, ölen annesinin mirası kalmıştır. Yüksek miktardaki bu miras Catherine’i “evlenilecek uygun aday” gibi gösterse de babası Dr. Sloper onu çirkinliği ve zerafet yoksunluğu sebebiyle sürekli aşağılamaktadır. Tanıştığı Morris, Catherine’e hiç tatmadığı aşk ve sevgiyi vadederken, onu uygun bir damat adayı olarak görmeyen babası bu evliliğe karşı çıkacaktır. Morris’in kendisini mi yoksa parasını mı sevdiği sorusunun cevabını ise Catherine babasının nasihatleriyle değil, kendi tecrübeleriyle öğrenecektir. Döneminin kadına bakışını da anlatan film, özellikle Catherine’e biçilen görev ve kadının erkekten bağımsız olarak kararlarını almasını göstermesi açısından dikkate değerdir. Olivia de Havilland bu filmdeki rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” Oscar’ına layık görülmüştür.