Thomas Savage’ın aynı adlı romanından Jane Campion tarafından uyarlanan The Power of the Dog (2021), 1925 senesinde Montana’da geçiyor. Montana’nın geniş topraklarına sahip büyük bir çiftlikte yaşayan Phil ve George birbirinden farklı karakterlerdeki iki kardeştir. Phil’in sert bir mizacı vardır ve zayıflığı hor görür. Kardeşi George ise daha nazik ve anlayışlı bir yapıya sahiptir. Phil geleneksel yaşantısını sürdürmek isterken George modern hayatı tercih eder.
Kardeşlerin yaşantısı, George’un tek çocuklu bir kadınla olan sürpriz evliliği karşısında sarsılır. Phil’e göre George’un yeni eşi Rose, başka bir sosyal sınıfa aittir ve entelektüel açıdan aralarında uçurum vardır. Rose’un çiftlikteki varlığına katlanamayan Phil, psikolojik bir savaş başlatır.
Güç ilişkilerini anlatan ve stratejik hamleler üzerine ilerleyen film, gerilim sevenleri sürprizlerle dolu bir finale doğru sürükler. Western türünde erkeklik temsiline farklı bir bakış açısı sunan The Power of the Dog, dünya prömiyerini 78. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde yaptı ve Yeni Zelandalı yönetmen En İyi Yönetmen dalında Gümüş Aslan kazandı.