The Trotsky, konuya mizahi bir açıdan yaklaşılmış, izlemesi oldukça keyifli bir toplum eleştirisi filmidir. 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen filmde Leon Bronstein , 17 yaşında reenkarnasyona inanan ve hatta daha da ileri giderek kendisini Kızıl Ordu’nun kurucusu ve komutanı olan Lev Trotsky’nin reenkarnasyonu zanneden bir lise öğrencisidir. Trotsky’nin sözlerini, yaşam tarzını, aşklarını ve hayatıyla ilgili diğer tüm detaylarını ezberler ve bunu hem davranışları hem de konuşmalarıyla yaşamının her alanına yerleştirmeye çalışır. En büyük hayali tıpkı Trotsky gibi kendisinden 10 yaş büyük Alexander isimli bir sevgili bulmak ve Vladimir Ilyiç isimli birisiyle tanışıp ona “Lenin” demektir. Ailesiyle ilişkileri kriz halindedir, özel okula gitmek istememektedir. Babasının yanında işe başlar ve işe başladığının ikinci gününde açlık grevine başlayarak Trotsky olma yolundaki ilk adımını atar.