Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Good Nurse (2022)
    Film Önerileri

    The Good Nurse (2022)

    Rabia Elif Özcan
    2 hafta önce
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    3 hafta önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    3 hafta önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    3 hafta önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    4 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    4 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi
    Analiz

    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi

    Zeynep İlay Yalçın
    3 saat önce
    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri
    Liste

    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri

    Merve Çolak
    1 gün önce
    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi
    Röportaj

    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

    İrem Yavuzer
    2 hafta önce
  • HABERLER
    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!
    Haberler

    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!

    Elif Arı
    15 saat önce
    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!
    Haberler

    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!

    Ulaş Ceylan
    16 saat önce
    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında
    Haberler

    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    11 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    11 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Good Nurse (2022)
    Film Önerileri

    The Good Nurse (2022)

    Rabia Elif Özcan
    2 hafta önce
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    3 hafta önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    3 hafta önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    3 hafta önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    4 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    4 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi
    Analiz

    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi

    Zeynep İlay Yalçın
    3 saat önce
    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri
    Liste

    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri

    Merve Çolak
    1 gün önce
    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi
    Röportaj

    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

    İrem Yavuzer
    2 hafta önce
  • HABERLER
    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!
    Haberler

    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!

    Elif Arı
    15 saat önce
    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!
    Haberler

    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!

    Ulaş Ceylan
    16 saat önce
    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında
    Haberler

    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    11 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    11 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Analiz

The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi

3.Sezon

Zeynep İlay Yalçın Zeynep İlay Yalçın
3 saat önce
Analiz, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 9 min
0
0
The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Geçtiğimiz aylarda üçüncü sezonu yayımlanan The White Lotus, her bölümü farklı bir mekânda geçen ve önceki sezonlarla yalnızca sınırlı bir devamlılık taşıyan antoloji dizilerinin öne çıkan örneklerinden biridir. Her sezon başka bir otelde konumlanan hikâyesiyle; sosyoekonomik açıdan üst sınıfa mensup konuklarla otel çalışanları arasındaki gerilimli ilişkileri ve otelde işlenen cinayetleri merkezine alan dizi, yalnızca bireysel psikolojilere değil, bu kişilik örüntülerinin ötekilerle kurduğu dinamik ilişkilere de odaklanarak, rastlantısal olmayan bir karakter derinliği sunar. Bu yönüyle The White Lotus, psikanalitik kuram açısından zengin bir çözümleme alanı vadeder. Filmin kuramsal incelenmesi sırasında diziyle ilgili bazı kritik bilgiler verilecektir.

Rick-Chelsea

Rick ile Chelsea’nin ilişkisi, yüzeyde yaşça büyük ve varlıklı bir erkekle genç bir kadının çıkar temelli birlikteliği olarak okunabilir. Ne var ki dizi, bu basit şemanın ötesine geçerek çok katmanlı bir anlatı sunar. Rick, sonradan öğrendiğimiz üzere, babasını öldürdüğünü sandığı adamın peşine düşerek Tayland’a kadar gelmiştir. Yanında genç ve güzel kız arkadaşı Chelsea’nin bulunması ise muhtemelen dikkat çekmemek içindir. Rick ketum, konuşmaktan hoşlanmayan ve Chelsea ile pek ilgili görünmeyen bir adam profili çizer.

Rick, geçmişine dair ipuçlarını annesiyle kurduğu ilişkide verir. Madde bağımlısı olan annesinin ağzından çıkan tek söz, ona babasının katilini bildiğini düşündürür. Ancak sonradan öğreniriz ki, Rick’in öldürdüğü adam aslında onun öz babasıdır. Bu trajik yapı, psikanalizin kurucusu Sigmund Freud tarafından tanımlanan Oidipus kompleksi ile doğrudan ilişkilidir. Freud, bu kavrama Sofokles’in Kral Oidipus adlı trajedisinden ilhamla ad vermiştir. Söz konusu tragedya, Oidipus’un, kim olduğunu bilmeden öz babasını öldürmesi ve onun yerine geçerek annesiyle evlenmesini konu alır. Freud’a göre Oidipus kompleksi, genellikle 3-5 yaşları arasında ortaya çıkar ve çocuğun karşı cinsten ebeveyne duyduğu aşk ile aynı cinsten ebeveyne yönelik saldırganlık eğilimlerini, sonrasında gelişen suçluluk duygusunu tanımlar. Rick de tıpkı Oidipus gibi, bilmeden öz babasını öldürür. Gerçeği öğrendiği an ise kendini cezalandırmaya dahi fırsat bulamadan ölümle yüzleşir.

Chelsea’nin geçmişine dair dizide doğrudan bilgi verilmez. Ancak Freud’a göre Oidipus kompleksinin kız çocuklarında farklı biçimlerde ortaya çıktığı düşünüldüğünde, Chelsea’nin Rick’in sert ve ilgisiz tavırlarına rağmen onun yanında kalması, onun da bazı içsel çatışmalar taşıdığına işaret eder. Freud’a göre kız çocukta Oidipus kompleksi, fallusun – sadece penis anlamında değil, çocuğun iktidar, değer ve dikkat merkezi olma arzusu -kendisinde bulunmadığını fark etmesiyle başlar. Bu eksiklik duygusu, kadını fallusa sahip olana sahip olma arzusu yönünde yönlendirir. Fallusu elde edememenin kabullenilememesi, kadının yaşamı boyunca benzer ilişki örüntülerine saplanmasına neden olabilir.

“Kişi, geçmişte sevgi nesnesi olmuş figürlerin özelliklerini yeni ilişkilere taşır. Bu yeni ilişkiler, görünürde eşit ama aslında geçmişin tekrar sahnelenmesidir.” (1)

Chelsea’nin Rick’in kırılganlıklarını gördükçe ona daha çok bağlanması, onu yalnızca bir arzu nesnesi değil, aynı zamanda “kurtarılması gereken” bir figür olarak görmesi, bilinç dışı düzeyde Rick’i baba figürüyle özdeşleştirdiğini gösterir. Rick’e sahip olarak, bilinç dışı düzeyde babaya—dolayısıyla fallusa—sahip olma arzusu belirginleşir.

Ratliff Ailesi

Ratliff ailesinin her bir ferdi, kendi bireysel öyküsünü taşıyor gibi görünse de bu öykülerin ekseni büyük ölçüde narsisistik yapı etrafında şekillenir. Ailenin babası Timothy, muhtemelen yüksek standartlara sahip, başarı odaklı bir çevrede yetişmiş; güçlü, talepkâr ve cezalandırıcı bir süperego -kültürün ve ailenin şekillendirdiği yasaklar bütünü- ile şekillenmiş bir kişilik geliştirmiştir. Ancak bu dışsal başarı görüntüsünün altında, kırılgan ve onay bağımlısı bir özne gizlidir.

Timothy’nin yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıya kalması ve mal varlığını kaybedeceğini öğrenmesi, yalnızca ailesinin maddi geleceğine yönelik bir kaygı yaratmaz. Asıl kriz, kendisinin ve ailesinin—yani egosunun birer uzantısı olarak gördüğü diğerlerinin— ait oldukları sosyal çevrede nasıl algılanacağı ile ilgilidir. Kaygısı, somut kayıptan çok imajının çöküşü, yani başkalarının gözündeki “Timothy Ratliff” figürünün yıkımıdır.

 “Narsisistik kişilik bozukluğu olan bireyler, gerçek benliklerini yetersiz ve değersiz gördüklerinden, büyüklenmeci bir benlik imgesi geliştirirler. Bu sahte benlik, başkalarının hayranlığına, onayına ve dışsal başarıya bağımlıdır.” (2)

Bu yapı, Otto Kernberg’in tanımladığı patolojik narsisizmin temel dinamikleriyle örtüşür. Kernberg’e göre narsisistik kişilik organizasyonu, bireyin gerçek benliğini zayıf ve değersiz hissetmesi nedeniyle, sürekli olarak dışarıdan değer, takdir ve hayranlık arayışı içine girmesiyle tanımlanır. Böyle bireyler, başkalarının gözündeki ideal benlik imgelerine yapışarak var oluşlarını sürdürebilirler. Timothy için ailesi, serveti ve sosyal statüsü, bu ideal benlik yansımalarının taşıyıcılarıdır.

Saxon ve Lochlan’a bakıldığında, her ikisi de narsisistik bir babanın gölgesinde büyümeye çalışan ve bu baskıya farklı biçimlerde karşılık veren iki kardeş olarak karşımıza çıkar. Saxon, tıpkı babası gibi başarılı ve saygın biri olmak istemektedir; ancak bu arzusu çoğu zaman fazlaca çaba harcamasına neden olur. O da babası gibi, kendisine dair dışarıdan nasıl bir imaj çizdiğini fazlasıyla önemser görünmektedir. Lochlan ise henüz ergenlik dönemindeki bir gençtir ve cinsel yönelim konusunda bir belirsizlik yaşamaktadır. Hem kadınlarla hem de erkeklerle kurduğu ilişkilerde bu karmaşa açıkça hissedilir.

Sigmund Freud’a göre insan doğası temelde biseksüeldir; her birey, kadınsı ve erkeksi özellikleri birlikte taşır ve erken çocukluk döneminde her iki cinse de yönelme potansiyeline sahiptir. (3) Ona göre çocuklar gelişim sürecinde hemcins ve karşı cins ebeveynlerine karşı arzusal bir tutum geliştirirler; ancak bu eğilim zamanla bastırılır. Bu süreçte ortaya çıkan geçici biseksüel yapı, çocuğun hem anneyle hem de babayla özdeşim kurduğu, her ikisine karşı da erotik nitelikli eğilimler taşıdığı bir dönemi ifade eder. Eğer bu yapı sağlıklı biçimde çözümlenemezse, bastırılan yönelimler ileriki yaşlarda bilinç dışı düzeyde yeniden ortaya çıkabilir.

Ratliff kardeşler arasında zaman zaman belirginleşen gerginlik, sınırların silikleştiği sahneler ve üstü kapalı cinsel gerilim, Freud’un tanımladığı bastırılmış biseksüel arzuların geri dönüşü olarak okunabilir. Ailede baba figürünün otoritesini kaybetmesiyle birlikte simgesel düzen çöker. Bu çöküş kardeşlerin hemcinsel gerilimi açık biçimde deneyimlemesine ve çocukluk döneminde bastırılmış arzuların yeniden sahnelenmesine olanak tanır.

Anne Victoria narsisistik, denetleyici ve sosyal statüye fazlasıyla önem veren bir figürken; ailenin kız çocuğu Piper, bu kalıpları reddediyor gibi görünür. Yoga yapması, “anlam arayışı” içinde oluşu ve materyalizmden uzak durması, aslında annenin temsil ettiği tüm değerlere karşı çıktığını ailesine gösterme çabası olarak okunabilir. Piper’ın Tayland’daki bir Budist tapınağında bir yıl geçirme niyetiyle yola çıkıp orada bir gece bile kalamayışı, özellikle de kardeşi Lochlan ona eşlik etmek istediğinde hemen demoralize olması, bu reddedişin yalnızca bilinç dışı bir savunma olduğunu açığa çıkarır. Gerçekte Piper, annesinin kurduğu sistemi terk etmeye çalıştıkça ona daha çok bağlanmaktadır. Victoria’nın simgelediği güç, düzen, imaj ve denetim, Piper’ın zihninde hâlâ merkezi bir yer tutar. Piper, ailesinin—daha çok da annesinin—temsil ettiği değerlerin tam zıddında konumlanarak kendine bir kimlik inşa etmeye çalışır; bu yönüyle duruşunu, ailesinin durduğu yeri referans alarak belirlemektedir. Bu ise özünde, babasının izinden gitmeye çalışan ve bunun için açıkça çaba gösteren Saxon’dan çok da farklı bir tavır değildir.

Jaclyn-Laurie-Kate

Görünürde uzun yıllardır birbirinden kopmamış çocukluk arkadaşları olan bu üç kadının ilişkisi çözülememiş ve muhtemelen de beraber oldukları sürece çözülemeyecek birçok problem barındırır. Freud’a göre kadınlar arasındaki dostluk, çoğu zaman libidinal yatırımın başka biçimlerde yönlendirilmesidir. Üçlünün ilişkisi de aslında ortak bir tatil deneyiminden çok, arzunun paylaşımı ve konumlandırılması üzerinden şekillenir: Hepsi görünürde özgür ve hayattan zevk alan kadınlar gibi görünse de bu pozisyon bir eksikliği örtmeye yöneliktir. Yaş, geçmiş ilişkiler, annelik gibi temalarda sürekli birbirlerine yansıtma yaparlar. Hepsi kendinde olmayanı diğerinde kötüler. Bunu fark eden öteki ise buna sessiz kalır. Freud’un kadın narsisizmi kavramıyla düşündüğümüzde, bu karakterlerin birbirlerine verdikleri iltifatlar kadar, birbirlerini küçük düşürme hamleleri de bu narsisizmin korunması için gereklidir.

Jaclyn, güzelliğiyle dikkat çeken, şöhret kazanmış ve tatilin finansal yükünü üstlenerek arkadaşlarıyla zaman geçirmek isteyen “cömert” karakter olarak karşımıza çıkar. Ancak bu alçakgönüllü görüntünün altında, özellikle Laurie ile süregelen bir rekabetin izleri fark edilir. Jaclyn, Valentin ile birlikte olması için ısrarla Laurie’yi teşvik ederken; aslında onunla birlikte olmayı arzulayan kişinin kendisi olduğu açıkça görülür. Başkalarının gözünde her şeye sahip, hayatında pek çok şeyi tamamlamış ve istediklerini elde etmiş bir kadın imajı sunmak isteyen Jaclyn’in iç dünyasında ise bastırılmış bir arzunun—tercih edilme isteğinin—izleri gece herkes uyuduktan sonra su yüzüne çıkar. Dışarıdan bakıldığında güçlü, bağımsız ve doyuma ulaşmış bir kadın gibi görünse de özünde hâlâ başkalarının arzusunun nesnesi olmak isteyen, bu arzuyla hareket eden kırılgan bir benlik taşır.

Laurie, yüzeyde dengeli, olgun ve duygularını kontrol edebilen bir karakter gibi görünse de psikanalitik açıdan değerlendirildiğinde bu görünümün altında bastırılmış arzularla ve çözülmemiş çatışmalarla dolu bir içsel yapı gizlidir. Freud’un Oidipus kompleksi kuramı çerçevesinde bakıldığında; Laurie’nin, hemcins figürlerle—özellikle Jaclyn ile—olan ilişkisinde, çözülmemiş bir anne rekabetinin izleri görülebilir. Jaclyn’in güzelliği, gösterişliliği ve erkekler üzerindeki etkisi, Laurie’de zaman zaman ironikleşen, zaman zaman ise pasifize edilmiş bir kıskançlık biçiminde açığa çıkar. Bu durum, Oidipal düzlemde annenin yerini temsil eden başka bir kadına duyulan hem özdeşim hem rekabet çelişkisini yansıtır. Laurie’nin çoğu zaman kendini geri plana çekmesi, narsisistik düzeyde kırılgan benliğin korunması olarak da okunabilir.

Kate, içsel değersizlik duygularına karşı savunma olarak görünmezliği benimsemiş bir özne profili çizer. Kernberg’e göre bazı bireyler narsisistik yapıları nedeniyle ya kendilerini abartılı biçimde yüceltirler ya da tam tersi şekilde sahneden çekilerek “ben bir hiçim” savunmasına sığınırlar. Kate’in sürekli geri planda durması, fikir beyan etmemesi, kendi arzusunu ifade etmemesi, bir tercih değil, değersizlikle baş etme biçimi olabilir. Bu edilgenlik, aslında oldukça aktif bir bastırma ve duygusal geri çekilme stratejisidir. Grup içindeki konumunu korumak için görünmez kalmayı seçer; çünkü arzularını ortaya koymak, reddedilme ve onaylanmama riskini beraberinde getirir.

Analiz Sahnesi Olarak Otel

Otel, yüzeyde lüks bir tatil mekânı gibi görünse de psikanalitik açıdan değerlendirildiğinde bir analiz odasına benzer işlevler üstlenir. Tıpkı analistin odasında olduğu gibi, burada da dış dünya geçici olarak askıya alınmış, normlar gevşemiş, bastırılan dürtüler yüzeye çıkmaya başlamıştır. Mekânın geçiciliği, konukların kimliklerini yeniden kurmalarına, arzularını daha serbestçe ifade etmelerine ve geçmişte bastırdıkları çatışmaları yeniden sahnelemelerine olanak tanır. Otelin anonimliği, konukların gündelik hayattaki rollerinden ve ilişkilerinden sıyrılarak daha çıplak bir benlikle yüzleşmelerine zemin hazırlar. Böylece The White Lotus’un 3. sezonu yalnızca bir tatil hikâyesi değil; arzunun, bastırmanın ve kimliğin çözülüşünün sahnelendiği kolektif bir bilinçdışı mekân olarak karşımıza çıkar.

Kaynaklar

1) Freud, S. (2000). Psikanaliz Üzerine (Çev. A. B. Ersöz). İstanbul: Payel Yayınları.

2) Kernberg, O. F. (1975). Borderline Conditions and Pathological Narcissism. New York: Jason Aronson.

3) Freud, S. (2019). Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme (Çev. E. Kapkın). İstanbul: Metis Yayınları.

Zeynep İlay Yalçın

1995 yılında Bursa'da doğdu. Tıp Fakültesi'nde okurken psikanalize merak salarak psikiyatrist olmaya karar verdi. Halen psikiyatrist olarak çalışıyor ve psikanalizle ilgileniyor. Pek parlak olmasa da resimle ve fotoğrafçılıkla da ilgileniyor.

Etiketler: 3.sezonaimee lou woodcarrie doonChelseagreg huntjaclyn lemonjennifer Coolidgejon grieskate bohrlalisa manoballaurie duffyleslie Bibblochlanmichelle monaghanmike whitepiperRatliffrick Hatchettsaxonseason 3the white lotustimothyvictoriawalton goggins
Zeynep İlay Yalçın

Zeynep İlay Yalçın

1995 yılında Bursa'da doğdu. Tıp Fakültesi'nde okurken psikanalize merak salarak psikiyatrist olmaya karar verdi. Halen psikiyatrist olarak çalışıyor ve psikanalizle ilgileniyor. Pek parlak olmasa da resimle ve fotoğrafçılıkla da ilgileniyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Lamb (2021)

    Lamb (2021)

    15 Haziran 2025
    Kadınlık, Sessizlik ve Çatlaklar: September Says (2024)

    Kadınlık, Sessizlik ve Çatlaklar: September Says (2024)

    15 Haziran 2025
    The Bothersome Man (2006)

    The Bothersome Man (2006)

    20 Mayıs 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

İpek Ömercikli
1 Haziran 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Fil'm Hafızası
2 Nisan 2025

81. Venedik Film Festivali’nden İzlenimler

Hegemonyayı Öldürmek: Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri (2024)

Tülay Işık Kalafat
8 Mart 2025

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Tuba Büdüş
21 Temmuz 2024

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In