Gülin Çavuş
Oslo, 31 August (Joachim Trier, 2011)
Anders, uyuşturucu bağımlısıdır ve merkezde tedavi görmektedir. Tedavi gördüğü klinikten bir günlüğüne izin alarak iş görüşmesine gider. Ama bu iş görüşmesi onu eski alışkanlıklarına sürükleyen başka bir yolculuğa dönüşür. “Yaş 35’tir.” belki bir İskandinav atasözü değildir ama yolun yarısıdır ve varoluşsal sorunları aşamayan Anders için çelişkili sorulara cevap aranan zamanlardır. Norveçli Joachim Trier’in ikinci filmi olan Oslo 31 August, The Fire Within filminin İskandinav versiyonudur ve en az onun kadar başarılıdır. Ekonomik bunalımların görece aşıldığı ancak yeni toplumsal ve bireysel sorunların beraberinde geldiği bir coğrafyanın ürünüdür. En yüksek intihar oranları gerçekten İskandinav ülkelerinde midir bilemem ancak en değerli sorgulamalarıyla birisi bu filmde anlatılmaktadır. Bu filmi İskandinav sinemasına bağlayan en önemli unsur ise huzurlu atmosfer, huzursuz insanlar denebilir.
You, The Living (Roy Andersson, 2007)
İskandinav kederi ve coşkusu bu filmle özdeşleşir kafamda. İskandinav kara komedisinin babası sayılan Andersson, bu filmde depresyonu depresif olmadan anlatabilmiştir. “İşte İsveç’te biz böyle kederli eğleniriz!” diyen film, Şarklı-Akdenizli bizlere o farklı hayatlar konusunda da bir ders olabilecek niteliktedir. Kamera oynamaz ve biz içine gireriz bu kara komedinin. İnsanı tüm hüznü, zavallılığı ve bazen en insan hâliyle bize gösterir. Biz yaşayanlar, çoğu zaman yaşadığımızı ve amacımızı fark etmeden günler, aylar, yıllar, ömürler tüketiriz. Ve Andersson, farklı farklı karakterler üzerinden bize pek çok hüzünlü hikâyeyi güldürerek anlatır.
süper bir dosya olmuş, filmler çok iyi seçilmiş.
5 filmi izlemişim bu dosyadan. Hepsi çok güzeldi. Özellikle Joachim Trier in bütün filmleri çok güzel. Belki bir eksiklik olarak Lars von Trier yok dosyada.
Rus sineması .iskandinav sineması değildir.neden ? Çünkü binaleyn rusya iskandinavyada değildir