Fat, Sick and Nearly Dead (Yön.: Joe Cross, Kurt Engfehr, 2011)
Bilinen belgesel formatının oldukça dışında, izleyicilerini de içine davet eden etkileyici bir yolculuk var karşımızda: Aşırı kiloları, çökmenin eşiğinde bir bağışıklık sistemi, steroid birikimi nedeniyle eli kulağında olan kalp krizleriyle Joe Cross, yaşamının neredeyse sonuna gelmiştir. Ne doktorların verdiği ilaçlar bir işe yaramaktadır artık ne de Joe, kendini kontrol edebilecek iradeyi ve cesareti toparlayabilmektedir. Aynada gördüğü yüz, yalnızca günbegün ölüme daha hızlı yaklaşan, umudunu da iyice yitirmeye başlayan bir adamın yüzüdür. Ancak tüm bunlar, bir gün kapısını çaldığı inanılmaz bir hikâyeyle değişir. İlk adım olarak Joe, hayatının ve bedeninin bütün iplerini kendi eline alır, ilaçların tamamını bünyesinden çıkarır. Ardından hayatındaki ikinci büyük değişiklik, bir kamyon şoförü olan ve o esnada Joe’nunkilere benzer rahatsızlıklarla mücadele veren Phil’in aracına, böylelikle de hayat hikâyesine konuk olmasıyla başlar. İki adamın arasında gelişen arkadaşlık, kendi bedenlerini iyileştirme ve hiçbir kimyasal olmaksızın sağlıklarını yeniden kazanma süreçlerinde oldukça etkileyici ve unutulmaz bir yolculuğa dönüşecektir.