Yönetmen Tevfik Başer’in Yalıtılmış Yaşam Üçlemesinin ikinci filmi olan Sahte Cennete Veda, Almanya’da cezaevine düşen Elif’in yaşam öyküsünü konu alır. Evlendikten sonra Almanya’ya yerleşen Elif, kocası tarafından yıllarca şiddet görür. Eşinin baskısına daha fazla dayanamayan genç kadın, bir kavga esnasına onu öldürür ve altı yıl ağır cezaya çarptırılır. İçeride yaşama yeniden tutunan Elif, Almanca öğrenir, atölye çalışmalarına katılır ve görünümünü baştan aşağı değiştirir. Kendine, içeride, özgür bir hayat kurar. Hapishane dışında ise onu intikam almak isteyen akrabaları beklemektedir.
İnsan hayatındaki asıl hapishanenin neresi olduğu üzerine yoğunlaşan film, Elif karakterinin cezaevine girmeden önce yaşadığı toplumsal ve ailevi baskı üzerinde durur. Buradaki koşullarının Elif’e verdiği imkânlarla onu dışarıda bekleyen yaşam arasında bir karşılaştırma yapar. Yaratılan yeni hapishane imgesi ile zihindeki cennet algısı ters yüz edilir. Gösterime girdiği dönemde gerek konusu gerekse sinema dili ile olumlu eleştiriler alan film, içeriğindeki çıplaklık nedeniyle o dönem Türk basını tarafından acımasızca tenkit edilir.
Filmin başrol oyuncusu Zuhal Olcay, aynı yıl Almanya’da Deutscher Filmpreis Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanmıştır.