Patricia Bosworth tarafından yazılan 1984 yılında yayınlanmış biyografiden uyarlanan film, 20. yüzyılın en önemli fotoğrafçılarından Diane Arbus’un özel hayatından bir kesiti anlatıyor. Çizgi dışı insanların, sıra dışı fotoğraflarını çekmekle tanınan Arbus’un fotoğrafçı eşi Allan’la sıradan bir hayatı vardır. Varlıklı bir aileden gelen Diane ve eşi için ailesi bir fotoğraf stüdyosu kurmuştur ve burada dönemin ünlü moda dergileri için fotoğraf çekmektedirler. Diane’in sıradan, tipik, itaatkâr bir eş olarak sürdürdüğü yaşamı, apartmanlarına taşınan Lionel sayesinde değişir. Lionel, hipertrikoz sendromu -kurt adam sendromu olarak da bilinir- sebebiyle sirklerde çalışmış ve şimdilerde perukçuluk yapan ilginç bir adamdır. Lionel’le tanışmalarından sonra Diane’in hayatı ve fotoğrafçılığa bakışı tamamen değişecektir. İkisinin yaşadığı aşkın ve bu aşkın Diane’i nasıl değiştirdiğinin konu edildiği film sıra dışı atmosferiyle oldukça ilgi çekici olsa da, Diane Arbus gibi yüzyılın en önemli fotoğrafçılarından birinin hayatını tüm gerçekliği ve marjinalliğiyle izlemek isteyenler için hayal kırıklığı yaratabilir.