Filmde, 1984 yılında Amerika’nın muhafazakâr bir eyaletinde, kocasından ayrıldıktan sonra yaşam savaşı veren bir kadının hikâyesi anlatılmaktadır. İki kocasından iki çocuğu olan Josey Aimes, sürekli şiddete maruz kaldığı adamı terk ederek ailesinin yanına yerleşip, hayali olan ayrı bir eve çıkmayı ve çocuklarına bakabilmeyi istemektedir. Ailesinin, Josey’in kocasının yanına dönmesi için sürdürdüğü baskıcı ve tutucu yaklaşımı, izleyenlere, Türk sinemasında da sıkça işlenen, yabancı olmayan bir portreye işaret etmektedir. Alternatiflere oranla çok daha fazla kazanabileceği bir madende iş bulan Jasey’nin etrafındaki kadınlarla birlikte maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik şiddetin hukuksal sürece yansımaları etkileyici şekilde aktarılmaktadır. Whale Rider’daki başarısının ardından zor bir konu seçen Niki Caro’nun, İş dünyasındaki cinsiyetçi yaklaşımın altını çizdiği filmde, Charlize Theron ve Frances McDormand’ın BAFTA ve Akademi Ödülleri’ne adaylıkları, karakter yansımalarının çarpıcılığını pekiştirmektedir.