Film, iki askerin vardiya ile nöbet tuttukları ıssız bir ada ile açılıyor. İran’da yapılacak genel seçim günü, adanın üstünden geçen uçaktan seçim sandığı ve oy pusulaları atılır. Biraz sonra da kıyıya yaklaşan sandaldan inen kadın seçim memuru olduğunu ve adada yaşayanlardan oy almaya geldiğini anlatır. Ancak seçim memuruna eşlik edecek asker, “Bir kadından memur olur mu?” diye sorar. Aslında bu İran’da genel olarak yaygın bulunan, kadınların kadınlıktan başka bir görevleri yoktur düşüncesine yönetmen Babak Payami’nin film boyunca getireceği eleştirinin habercisidir. Askerle beraber adayı karış karış dolaşan seçim memuru, adada yaşayanlardan oy toplamaya çalışır ancak bu esnada karşılaştığı komik durumlar, dönemin İran’ındaki demokrasi anlayışına yapılan eleştiriyle paralel olarak seyirciye sunulur. Çeşitli uluslararası film festivallerinden ödülle dönen film, Babak Payami’ye Venedik Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü getirmiştir.