Rüyalar, suretler ve hayaller… Osmanlı’nın 17. Yüzyılında minyatür ustası Eflatun(Serhat Tutumluer) eşi ve evladını yitirmenin zorluğuyla baş etmeye çalışırken vezir tarafından görevlendirilir. Anadolu’da Osmanlı’ya karşı ayaklanmış bir şehzadenin isyanı bastırılmalı ve şehzadenin idamından önce batı usulü portresi yapılmalıdır. Frenk resmine tenezzül ederek ustalarına ihanet etmiş olmakla, çırağının hayatını kurtarmak arasında kendisiyle çelişen Eflatun bir grup askerle Anadolu’ya doğru yola çıkar. Yolda karşılarına çıkan köle kızı Leyla’yı(Melisa Sözen) acıyarak yanlarına almalarıyla birlikte hikayemiz aşkla kesişir. Film boyunca minyatür sanatının film içi bir unsur olmaktan öte etken bir özne olarak kullanılması ve Rahman Altın’ın izleyiciyi masalla gerçeğin tam ortasında bırakan müzikleri öykünün edebi boyutunu daha da güçlendirir. Altın Koza, Ankara Film Festivali ve Siyad Ödülleri’nde aldığı “En İyi Müzik” ödüllerinin yanısıra 14. Altın Koza Film Festivali’nde “Jüri Özel Ödülü” başta olmak üzere “En İyi Kurgu”, “En İyi Sanat Yönetmeni” ve 18.Ankara Film Festivali’nde yine “En İyi Sanat Yönetmeni” ile 43.Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Özel Efekt” Uğur Erbaş ödüllerine layık görülmüştür.