Çin asıllı yönetmen Chloé Zhao‘nun ödülleri silip süpüren “Nomadland” filminin Çin’de sansüre maruz kaldığı ortaya çıktı.
“The Rider”, “Daughters”, “Songs My Brother Taught Me” gibi filmlerin yönetmeni Chloé Zhao; Frances McDormand‘ın başrolünde yer aldığı; “Nomadland” filmi ile uzun süredir prestijli festivallerden aldığı ödüller ve övgüler ile gündeme geliyor. Film, 60 yaşındaki bir kadının yaşadığı bölgenin ekonomik sıkıntılarından dolayı karavan hayatı yaşamasını konu ediyor.
Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan, Toronto Film Festivali’nde Seyirci Ödülü’nü alan bu yol filmi; Altın Küre‘de ise iki ödülün sahibi olmuştu. Chloé Zhao “en iyi yönetmen” ödülünü kucaklarken çektiği film ise “en iyi film” ödülünü almıştı. Hatta Chloé Zhao, elde ettiği bu başarı ile 78 yıllık Altın Küre tarihinde en iyi yönetmen ödülü alan ilk kadın ve ilk Asyalı olarak tarihe geçmişti. Ayrıca film, az sayıda sinema salonlarında gösterime girmesine karşın Çin’de de büyük övgüler almıştı.
Çin Hükümeti Nomadland‘e Sansür Uyguladı
Ancak Chloé Zhao‘nun 10 yıl önce verdiği bir röportajda “Çin, her yerde yalanların olduğu bir ülke” ifadesini kullanması gündem olunca; film sansüre uğradı. Ayrıca yönetmenin bir internet sitesine verdiği röportajda; “Amerika artık nihayetinde benim ülkem” demesi de tartışma konusu oldu. Fakat Avustralya kökenli internet sitesi yapılan alıntının hatalı olduğunu ifade etti.
Çin hükümeti ise, Amerika merkezli yönetmen Chloé Zhao’nun; ödülleri silip süpüren filmi “Nomadland” hakkında internetteki hemen her şeyi silmeye başladı. Başlangıçta filmin afişleri ortadan kaldırıldı. Daha sonra Çin hükümeti, film ile ilgili makalelere ve sosyal medya etiketlerine (hashtag) erişimi engelledi. Çin’de 23 Nisan’da vizyona girmesi beklenen filmin vizyon tarihinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmayacağı ise henüz belli değil.
Tüm bu sansürlere rağmen Çin’de yönetmeni Altın Küre’de tarih yazdığını hatırlatıp destekleyenler hala mevcut. Ancak bir kesim ise tüm bu tartışmalardan sonra; yönetmenin hala Çin vatandaşı olmasına anlam veremediğini ifade ediyor.
Kaynak: The Guardian