Hayat, ardı ardına yapılan seçimlerin izinde şekillenir. Her tercih, geride bırakılan pek çok ihtimalle birlikte varlığını sürdürür. Küçük yaşlardan itibaren yan yana büyüyen Rosie ile Alex, birbirlerinin sırdaşı, en yakın dostu ve en büyük destekçisi olmuşlardır. Ancak zaman ilerledikçe dostluklarının ardında gizlenen daha derin duygular açığa çıkar. Hayat yolculukları boyunca farklı ilişkiler, hayal kırıklıkları ve tesadüfî karşılaşmalar arasında savrulsalar da içten içe birbirlerine duydukları sevgiyi inkâr edemezler. Zira aşk, yalnızca romantik bir duygu ya da birlikte geçirilen zamanın uzunluğu değil; aynı zamanda sabır, cesaret ve doğru zamanın getirdiği bir oyundur. Love, Rosie (2014), romantik komedi unsurlarıyla izleyiciyi güldürürken, dramatik yönüyle hüzünlendirir ve sürekli olarak “Ya öyle olsaydı?” sorusunu akla getirir.
Cecelia Ahern’in çok satan Where Rainbows End (2004) adlı romanından uyarlanan Love, Rosie, dostluk, aşk ve yaşamın kaçırılmış olasılıklarını konu alan dokunaklı bir anlatı sunar. Christian Ditter’in İngilizce dilinde yönettiği ilk uzun metrajlı film olma özelliğini taşıyan yapım, çocukluklarından itibaren birbirinden ayrılmayan iki arkadaşın yaşam öykülerini merkeze alır.