Myiagra İnquieta kuşlarının ortalama kanat uzunluğu kaçtır?
13-17 santim.
Yaşam süreleri ne kadardır?
15-20 yıl arası.
Peki ya insanların kanatları? Yaşam süresi?
…
Hayatı yaşamaya değer yapan şey aşktır. Aşk yaşadığını hissettirir insana. Herhangi bir şeye, herhangi bir kimseye aşık olabilir insan. Müziğe, yıldızlı bir gökyüzüne, ailesine, işine ve daha birçok şeye…Yaşamın son bulduğu “ölüm” noktasında ise insan sevdiği şeyleri sevmeye devam edemez artık. En azından böyle bilinir.
Hiroshi bir Japon. Enoch”un arkadaşı. Yıllar önce savaşta ölmüş bir asker. Ruh yani kendisi. Enoch anne ve babasını kaybettiği trafik kazasında uzun bir süre komada kalmış ve bu süre içinde kendi deyimiyle birkaç dakikalığına da olsa ölmüş. Enoch komadan çıkıp gözlerini ilk açtığında ise yatağının ucunda Hiroshi”yi görmüş.Tabi arkadaşlıkları boyunca onu kendisinden başka gören olmamış… Sonradan tanışacağı Annabel dışında. Hiroshi Enoch”un cenazede tanışıp kısa bir süre sonra sevgili olduğu Annabel”a eşlik etti. Annabel ölmekteydi çünkü.
Annabel evinde kuşlarla ilgili bir kütüphane dolusu kitabı ve kuş ve böcek çizimleriyle bir doğa aşığıydı. Doğayla olan bu yakınlığı etkileyiciydi. Evet Enoch ve Annabel cenazede tanıştı. Enoch o güne kadar hiçbir alakası olmamasına rağmen gizlice katıldığı cenazelerden birinde bir kız tarafından farkedildi. Annabel arkadaşının cenazesinde yakaladığı bu yabancı ile sadece tanışmakla kalmadı, ona aşık oldu. Bu kısa birliktelik-kısa diyorum çünkü Annabel Enoch ile tanıştığında doktorların tahminine göre hayatının son üç ayını yaşıyordu- ikisinin de kendi içinde duygusal dönüşümler yaşadığı bir süreç oldu.
Enoch anne ve babasının ölümüyle yaşadığı yalnızlığın ve terk edilme duygusunun hıncını öldükleri için onları suçlayarak alıyordu. Ancak Annabel”in ölüm karşısındaki olağan ve sakin duruşu ve Hiroshi”nin ölmeden önce yazdığı mektubu veremediği çocukluk aşkına hala sürmekte olan sevgisi Enoch”un dugularını ve düşüncelerini etkiledi. Enoch artık biliyordu ki sevdiği insanların ölümü ne onları sevmeye devam etmesine ne de onların Enoch”u sevmelerine engeldi.
Hem sıradışı bağımsız filmler hem de herkesin popüler zevkine yakın ana akım filmler konusunda ustalığını gösteren ve Hollywood”da kendisine imrenilecek bir yer edinmeyi başaran Gus Van Sant, Filmekimi”nde gösterime giren ve çektiği son filmi olduğunu açıkladığı Restless adlı filminde ölüm ve hayat gibi içinde koca bir dünya farklı düşünce ve inanç barındıran gayet zorlu bir konuyu seçmişti. 1985”te çektiği ilk uzun metrajlı filmi Mala Noche”dan beri queer ve deneysel filmlere el atan, filmlerinde sorunlu gençliği, sıkıntılı zamanlar yaşayan dahileri, üçkağıtçıları, serserileri, sosyopat kızları vb. unsurları konu edinen Gus Van Sant”ın son filmini bu kadar genel ve derin bir konuda yapması manidardır. Bu filmle sanki sinemaya olan aşkını ve ölümsüzlüğünü ilan ediyor gibi…
ölüm ve yaşam, bir halkanın içinde iki nokta. Arası çok kısa ya da çok uzun olabilir. Doğan bir insan 1 gün sonra, 30 yıl sonra ya da 100 yıl sonra ölebilir. 20 yıllık bir yaşam kimine yeterince uzun gelebilirken 120 yaşında biri yaşamını kısacık olarak tanımlayabilir. Şu an hayattayım ama 10 dakika sonra ölmek muhtemel. Yaşam ve ölüm birbirine o kadar yakın ki ikisinin de nerede başlayıp nerede bittiğini kestirmek güç. Ya halkanın geri kalanı? Hayattan öncesi ve ölümden sonrası, ölümsüzlük olabilir mi?