Aslen çizer olan ve filmde kendi çizgi romanından uyarlanmış karakterleri kullanan Joann Sfar’ın yönettiği bu film, Fransız “chanson” ekolünü tersyüz eden, sıradışı hayatını müzisyen kimliğine taşıyan Serge Gainsbourg’un Paris’te geçen çocukluğundan ölümüne kadar olan hareketli ve bir o kadar da sansasyonel yaşam öyküsünü konu alıyor. Filmi için “Gainsbourg`a can verebildiysem ne mutlu bana. Beni ilgilendiren, Gainsbourg`un gerçekleri değil, yalanlarıdır” diyen Joann Sfar, sınır tanımaz, hiçbir şeyi ya da kimseyi umursamadan hayatını kendi istediği gibi tüketmiş, bazılarına “göre” dahi, bazılarına göre “fazla marjinal” Serge Gainsbourg’u bize “hayran” kontenjanından anlatıyor ve bunu yaparken kalemini sadece senaryoda değil karakterlerde de kullanıp filmi tekdüzelikten kurtaran bir “biyografik film” ortaya çıkarıyor. Ayrıca film, Jane Birkin olarak, güzelliğiyle hafızalarda uzun süre kalacak bir performans sergileyen, ölümüyle beklenmeyen bir hüzün yaratan oyuncu Lucy Gordon’a ithaf edilmiştir.
[tooplay file=”sMLn1zt0brA” type=”youtube”]