Jean-Luc Godard’ın aktris olma umuduyla kocasını ve çocuğunu terk eden genç bir Paris’li kadını (Nana) konu alan filmi Vivre sa vie, detaylı şekilde isimlendirilerek birbirinden ayrılmış 12 bölümden oluşan siyah-beyaz bir yapım. Nana’nın yaşamayı seçtiği hayatı adım adım izleyiciye aktarıyor: Aktris olma hayallerini gerçekleştiremeyen Nana, daha fazla para kazanmak için işinden ayrılıp fahişelik yapmaya başlıyor. Fakat yavaş yavaş bu hayatın içine çekiliyor ve bir süre sonra artık geri dönüşün olmadığını -geç de olsa- anlıyor. İlgi çekici episodik yapısı ve ele aldığı konunun iç burkucu gerçekliğiyle farklılığını ortaya koyan film ayrıca Jean-Luc Godard & Anna Karina ikilisinin birlikte çalıştığı ilk yapımlardan birisi ve Anna Karina’nın Yeni Dalga sinemasının değerli yüzlerinden biri olması yolunda önemli bir adım. Filmde Godard’ın tarzı, bazı kitaplardan yapılan okumalarla ve karakterler arasında geçen konuşmalarla açık şekilde ortaya konurken Sartre’ın “kişisel sorumluluklar” üzerine fikirlerine de derin bir vurgu yapılıyor.