Rus sinemasının yaşayan en büyük ismi Aleksandr Sokurov, 2003 tarihli Father and Son ile Cannes Film Festivali’nde FIPRESCI ödülü kazanmıştır. Mother and Son’dan altı yıl sonra gelen, tematik olarak üçlemenin ikinci adımını oluşturan bu filmde Sokurov, aralarında çok güçlü bir sevgi ve şefkat bulunan bir baba ile oğulun hayatlarına bakış atıyor. İlişkilerini etkileyecek dış uyaranlardan çekinerek, ayrılabilecek olmanın tedirginliğiyle birbirlerine daha çok sarılan baba ve oğul, Sokurov tarafından enfes bir atmosfer içinde resmediliyor. Filmin biçimini oluştururken Amerikalı çağdaş ressamlardan, özellikle Andrew Wyeth’in tablolarından etkilendiğini belirten Sokurov, kendine has görüntü elde etme biçimlerini de kullanarak görsel anlamda da oldukça çarpıcı bir çalışmaya imza atıyor.