Genç bir İngiliz yazar olan Christian’ın bohem devrimini bulmak için geldiği Paris’te Kırmızı Değirmen’in yıldızı Satine’e tutulmasını ve sonu olmayan, imkansız bir aşka sürüklenmelerini anlatan, müzikal türüne yeniden hayat veren bir başyapıttır Moulin Rouge!. Tüm zamanların en klişe hikâyesini, tüm zamanların en hor görülen film türüyle anlatan Baz Luhrmann, bu filmle tüm zamanların en iyi yönetmenlik işlerinden birine imza atar. Queen’den Sting’e, Beatles’dan Marily Monroe’ya tüm kültürel referanslarıyla adeta aşka ve bohem hayata bir övgü olan eserde Nicole Kidman bir elmas gibi ışıldar. Vizyona girdiği sene Akademi ve Altın Küre ödüllerinde birçok dalda aday olmasına rağmen, hakkı olan çoğu ödülü kazanamasa da “Chicago”, “Nine” ve “Mamma Mia” gibi müzikallerin yapılabilmesinin yolunu açması bile büyük bir başarıdır. Bu arada unutmadan, “ Voulez vous coucher avec moi ce soir?”
