Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde dün akşam Onur Ödülleri sahiplerini buldu. İdea, O Da Bir Şey Mi ve Algoritma’ya Biat Et filmlerinin ekip katılımlı gösterimleriyle yükselen yarışma heyecanı, bugün Buradayım, İyiyim, Perde ve Annemin Solgun Çiçekleri ile devam ediyor. Festivalin kazananları ise yarın akşam Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde yapılacak Büyük Kapanış ve Ödül Töreni’nde açıklanacak.
32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Onur Ödülleri dün gece (25 Eylül) sahiplerini buldu. Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleşen Onur Ödülleri Töreni, Çukurova Symphonic Project’in film müzikleri konseriyle başladı. Törende konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Güngör Geçer, bu yılın Sinema barıştır, özgürlüktür, umuttur mottosunu hatırlatarak şunları söyledi: “Ülkemizin zor zamanlardan geçtiği bu dönemde bizler savaşlara karşı barışı, adaletsizliklere karşı hukuku, haksızlıklara karşı adaleti savunuyoruz. Sinema bu mücadelenin en güçlü dilidir.”
Gecede, sinemamızın iki değerli oyuncusu Meral Orhonsay ve Mehmet Aslantuğ’a Onur Ödülleri takdim edildi. Orhonsay sağlık sorunları nedeniyle geceye katılamazken, Aslantuğ ödülünü alırken şu ifadeleri kullandı: “Ödülümü başta Zeydan Karalar olmak üzere tüm tutuklu belediye başkanlarına ithaf ediyorum.”
İdea: Dünyanın Saçmalığı Ve Absürtlüğü Üzerine
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda dün, biri dünya prömiyeri olmak üzere üç film izleyiciyle buluştu. İdea’nın gösterimine yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun yanı sıra, oyuncular Tarhan Karagöz, Nalan Kuruçim, Ercan Kesal, Enver Demirkan, Gafur Uzuner ve kurgucu Ali Aga katıldı.
Pirselimoğlu, filmin zaman kavramına bakışını şöyle özetledi: “Filmlerimi belli bir zaman içerisine sıkıştırmadan, zamansız bir şekilde çekiyorum. Hikâyelerim, bu dünyanın saçmalığı ve absürtlüğü üzerine kurulu. Hayatta normalleştirdiğimiz birçok şey aslında çok saçma; ben de bu çelişkileri görünür kılmaya çalışıyorum.”
Yönetmen, mekânların hikâyelerindeki önemine de değinerek şunları söyledi: “Çok dolaşıyorum ve gördüğüm mekânları kafamda biriktiriyorum. Senaryo çoğu zaman mekânla birlikte şekilleniyor. Örneğin filmdeki köşk, Yunanistan’da tesadüfen gördüğüm bir mekândı ve senaryoyla birleştiğinde film için vazgeçilmez hale geldi.”
O Da Bir Şey Mi: Ne kadar dramatik, O Kadar Yaşamaya Değer
O Da Bir Şey Mi’nin gösterimine yönetmen Pelin Esmer, oyuncular Merve Asya Özgür, Asiye Dinçsoy, Sermet Yeşil, Fehmi Karaarslan, Deniz Karaoğlu, Oğuz Kara ve yapımcı Dilde Mahalli katıldı.
Esmer, filmin çıkış noktasını şu sözlerle anlattı: “Olayın ateşlenmesi ve yazmaya başlamam şöyle oldu: Estonya Tallinn’de bir barda oturuyordum, festivale davetliydim. Çok küçücük bir bardı, tezgâhın arkasında da küçücük bir pencere vardı ve bütün gece boyunca orada, kırmızı kazak giymiş bir kadının kolu bardakları koydu, aldı, koydu, aldı. Tabii kalkamadım oradan. İstanbul’a dönünce de artık yazmaya başladım. Ne yazsam o Aliye imiş.” Sözlerine şöyle devam etti: “Aslında ‘o da bir şey mi’ meselesi beni çok düşündürdü. Normalde esprili, komik bir şekilde söyleriz hepimiz ama bunu böyle söylesek de, ben hayatı hep bir el arttırarak yaşıyorum; sanki ne kadar dramatik, o kadar yaşamaya değermiş gibi diyoruz… Bu sorular aklımdaydı, bu da her an hissettiğin bir şey. (…) Filmi öyle şu şekilde hissetmelisiniz ya da böyle anlamalısınız olamaz. Ben hissettiğimi ve anladığımı sizlerle paylaştım. Gerisi sizde.”
Algoritmaya Biat Et: Yankı Odasına Hapsediyor
Algoritmaya Biat Et’in gösterimine yönetmenler Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu katıldı. Melik Saraçoğlu, “Evet, şu an bence hiçbirimiz bilmiyoruz rahatlayıp rahatlamayacağımızı. Belki rahat etmek zorunda kalacağımız bir döneme giriyoruz tahminen. Biz bu konuya kafa yoran bir film yapmak istedik, ki bu sorunun cevabını tam olarak verebiliriz diyemeyiz” derken, Hakkı Kurtuluş, “Algoritmaya biat ediyoruz zaten. Her tercihimiz onu besliyor, ve o sizi daha da bir yankı odasına hapsediyor. Bunu dünyanın her yerinde seçimlerde, sanatsal beğenilerde, tüketim alışkanlıklarında görüyoruz. Çoktan biat ediyoruz. Sonucunda haklı olma şansımız gidecek” ifadelerini kullandı. Filmde çağımızın aksiyon değil reaksiyon çağı olduğuna dikkat çeken Kurtuluş, Saraçoğlu ile birlikte algoritmanın hem faydalarını hem tehlikelerini vurguluyor: “Algoritma kötüdür asla internete girmeyin gibi bir düşüncemiz tabi ki yok ama bir yandan da amacımız suyu biraz karıştırıp kafaları sorgulatmak.”
Perihan Mağden’in sunumuyla Yersiz Yurtsuz
Festivalde bugün; Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Emine Emel Balcı’nın Buradayım, İyiyim, Özkan Çelik’in Perde ve Ali Cabbar’ın Annemin Solgun Çiçekleri adlı filmleri seyirciyle buluşurken, Ulusal Belgesel Yarışması’nda Burcu Özkaya Günaydın’ın Araf, Murat Can Bilgincan’ın Karne, Ayşe Çetinbaş ile Çayan Demirel’in Kardeş Türküler ile 30 Yıl ve Atıl İnaç’ın Hümanist Bir Deha, Gazi Yaşargil adlı filmleri gösterilecek. Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması filmleri de bugün jüri karşısına çıkacak. Festivalin dünya sineması programında, feminist sinemanın öncü yönetmeni Agnès Varda’nın 1985 yapımı unutulmaz filmi Yersiz Yurtsuz (Vagabond), yazar Perihan Mağden’in sunumuyla izleyiciyle buluşacak.
Ödüller yarın akşam sahiplerini buluyor
Festivalde yarın; ulusal ve uluslararası yarışmalarında ödüller sahiplerini buluyor. Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde yapılacak Büyük Kapanış ve Ödül Töreni ile sona erecek festivalde, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması, Ulusal Kısa Film Yarışması, Öğrenci Kısa Film Yarışması ve Uluslararası Kısa Film Yarışması’nın bu yılki kazananları belli olacak.
32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ile ilgili gelişmeleri festivalin sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.
WEB | FACEBOOK | INSTAGRAM | X (TWITTER) | YOUTUBE