İki teyzesiyle beraber Paris’te yaşayan Paul, hayatını piyano çalarak geçirmektedir. Çocukluğunu ise piyanosundan çıkan notalarda saklı tutmaktadır. Paul ve teyzelerinin Paris’in sanat çevrelerine yakın oluşu Paul için sosyal bir ortamda mutlulukla müziğini icra ettiği izlenimini yaratsa da aslında durum öyle değildir. Paul’un kimseyle konuşmayan, içe dönük ve neredeyse asosyal yapısı aslında hem kendisi hem de teyzeleri için çözülmeyen bir şeylerin olduğunun kanıtıdır. Annesi ve babasını henüz iki yaşındayken kaybetmiş bu adamın iç dünyasındaki gizli odalara ulaşmasına Madame Proust’un gizemli çayları yardımcı olacaktır. Les Triplettes de Belleville (2003) ve The Illusionist (2010) filmleriyle tanıdığımız Sylvain Chomet, Attila Marcel’de de masalsı anlatımıyla bir adamın geçmişindeki izlerini şarkılarla anlamaya çalışıyor. İlk olarak Toronto Film Festivali’nde gösterilen 2013 yapımı Attila Marcel, ülkemizde de 33. İstanbul Film Festivali’nin Antidepresan kuşağında izleyiciyle buluştu.