Close-Up (1990)
Abbas Kiyarüstemi’nin gerçek bir hikayeden yola çıkarak çektiği belgeselvari film Nema-ye Nazdik, ünlü yönetmen Makhmalbaf’ı taklit eden Sabzian’ın hikayesini anlatıyor. Film, minibüsteki bir kadının Sabzian’ı Makhmalbaf zannetmesi üzerine, Sabzian’ın sesini çıkarmayarak kadının evine misafir olup tüm ailesini kandırmasını anlatsa da, aslında üzerinde durduğu meseleler farklıdır. Kendini rolüne fazla kaptıran Sabzian, bu küçük oyunu nedeniyle hapse bile girecektir. Filmin asıl diyalogları mahkemede geçer. Mahkeme boyunca Sabzian’ı yakın çekim ile izler ve onun ne kadar üzgün olduğuna tanık oluruz. Aslında o yalnızca işi olmayan, eşinden ve çocuklarından ayrı düşmüş, zor yaşam koşulları olan bir garibandır. İnsanların onu önemli biri olarak görmesi hoşuna gitmiştir. Hangimiz bize saygı duyulmasından, ilgi gösterilmesinden hoşlanmaz; kim, hiçkimse olmak ister? Sabzian da istemedi. “Makhmalbaf olmak da ya olmamak, tüm mesele bu!” demek isterdik, ama meselenin bununla alakası yok.
Genelde bu tür hikayeler gerçek hayatta mutlu sonla bitmez. Ama sanırım bu hikaye mutlu sonla bitiyor. Aile insaflı çıkıyor, mahkeme insaflı çıkıyor, Makhmalbaf bile adamı sahipleniyor. Ama asıl, Kiyarüstemi en insaflısı çıkıyor. Gerçekte de yaşandığını düşünebileceğimiz bir sahnede, Sabzian hapisteyken Kiyarüstemi’den onun hakkında bir film çekmesini istiyor. İşte film burada!
Sabzian’ın deyişiyle “Benim için sanat, insanın içindekileri dışarı vurmasıdır”. O da içindekileri böyle dışarı vurmuştur.