1994 yılında, ilhamla ve heyecanla İstanbul'da doğdu. Küçük yaşta kelimelere sevdalanınca şairlerini, yönetmenlerini, yazarlarını keşfetti. Baktı ki anlatması lazım, yazma tutkusunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verip senarist olma yolunda ilk adımı attı ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde sinema okumaya başladı. Bir yandan eğitimini sürdürürken bir yandan da kariyerini inşa ediyor. Yazdı ve kurtuldu. Yazmasaydı deli olacaktı!
Laura Kasischke'nin aynı adlı romanından Gregg Araki'nin perdeye uyarladığı White Bird in a Blizzard, annesi esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan ...
İnsanlar, dileklerini şişelere koyup denize atar. Amiro ve onun gibi talihsiz çocuklar ise o şişeleri denizden toplayarak hayatını kazanır....
Birinci Dünya Savaşı'nın tüm vahametiyle devam ettiği 1919 senesinde geçen, masalsı dünyaların yönetmeni Jean-Pierre Jeunet imzalı Un long dimanche de...
Bu sene on üçüncüsü düzenlenen Filmekimi kapsamında merakla beklediğim, izlemek için baş sıralara yerleştirdiğim filmlerden bir tanesi de Roy Andersson...
"Müziğe ihtiyacı olan bir sanat dalı olduğunu düşünmüyorum sinemanın. Ama ben kendi yazdığım senaryolarda müziği duymak isterdim. Çünkü ben Akdeniz...
"Müziğe ihtiyacı olan bir sanat dalı olduğunu düşünmüyorum sinemanın. Ama ben kendi yazdığım senaryolarda müziği duymak isterdim. Çünkü ben Akdeniz...
Satyajit Ray'ın ünlü Apu üçlemesinin ikinci ayağını oluşturan Aparajito, üçlemenin ilk filmi Pather Panchali (1955)'nin kaldığı yerden hikâyeyi devralarak Apu'nun...
Savaşın yerle yeksan ettiği enkaz hâlinde bir şehir: Berlin. Birkaç elektrik direği dışında güçlü durabilen hiçbir şeyin kalmadığı Berlin'de geçen...
Eski bir Kürt hikâyesine göre, gölde yaşayan bir kaplumbağa, her gün etrafında kanat çırparak yükselen kuşlara özenip uçmayı, gölün karşı...
Roberto Rossellini'nin İtalyan Yeni Gerçekçiliği etkisinde gerçekleştirdiği "savaş üçlemesi"nin ikinci filmi Paisà, İkinci Dünya Savaşı'nın İtalya'daki sosyolojik ve psikolojik yıkımını...
Fil'm Hafızası © 2023