Jonathan Harvey’in tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanan film İngiltere’nin nadir güneşli atmosferi, eşcinsel temalı hikayesine pozitif yaklaşımı ve Mama Cass şarkılarıyla yürekleri ısıtan, umut ve sevgi yüklü mizahi bir dramdır. Hikayenin merkezinde, Güneydoğu Londra’nın işçi sınıfı bir banliyösünde, homofobik bir ortamda büyüyen iki genç erkek ve onların aileleri yer almaktadır. 16 yaşındaki Jamie okulun futbol kulübünde olmasına karşın futboldan nefret etmekte ve bu yüzden de arkadaşları tarafından dışlanmaktadır. Aynı futbol kulübünde olan kapı komşusu arkadaşı Ste ise Jamie’nin aksine hem derslerinde hem de spordaki başarısıyla arkadaşları tarafından oldukça sevilir fakat alkolik babası ve uyuşturucu ticaretindeki kardeşinin fiziksel istismarlarına maruz kaldığı için mutsuzdur. Oğlu Jamie ve kendisinin daha iyi bir yaşam sürebilmesi için gelecekte kendi işinin patronu olma yolunda planlar yapan Sandra, bir gece iş çıkışı Jamie’nin arkadaşı Ste’yi evden uzakta tek başına ağlarken görür. Eve bu halde gitmesini istemeyen Sandra, Ste’yi kendi evine götürerek Jamie ile birlikte kalmasına izin verir. Birlikte aynı yatağı paylaşan iki arkadaş zaman içinde birbirlerinin yaralarını sararken bu yakınlaşma her ikisinin de duygularının değişmesini sağlayacaktır.