Shock Waves (1977)
Night of the Living Dead’in etkisine rağmen, 1970’lerin sonlarında ve özellikle de 80’lerde zombi filmlerinin, izleyicilerin ortak kültürel bilincine nüfuz etmesi biraz zaman aldı. Dawn of the Dead‘den (1977) önce vizyona giren Shock Waves, zombilerin korku janrında popülaritesini son derece artıran “Nazi zombi” filmlerinin ilk örneği. Batık bir SS denizaltısının bir Nazi deneyinin sonucu olan zombileri bıraktığı gizemli bir adaya giden bir grup kayıp denizcinin hikâyesi, kasvetli ve yavaş tempolu bir şekilde ilerler. Shock Waves’ten sonra yaklaşık 16 Nazi zombi filmi daha çekilir ve film klasik kötü kahramanları (Nazi’ler ve zombiler) birleştiren ilk yapım olmasıyla adını bir adım öne çıkarır. Bu yüzden de Dead Snow serisi gibi filmler için, varlıklarını Shock Waves‘e borçlu olduklarını söyleyebiliriz
Re-Animator (1985)
Korku edebiyatının büyük babası HP Lovecraft‘ın çalışmalarının günümüzde sinemaya kaliteli bir şekilde aktarılamadığını söyleyebiliriz. İlginç bir şekilde, hayatı ve ölümüyle kendisi de rahatça bir korku öyküsünün/filminin karakteri olabilecek yazarın 1920’lerin başında yazdığı “Herbert West-Reanimator” adlı kısa hikâyesinden uyarlanan film, bu istisnayı bozuyor. Kurgu, zombileri ilkel ihtiyaçlarının esiri olan ve bilimsel yöntemlerle yeniden canlandırılan cesetler olarak gören ilk edebi öykülerden biridir. Bir üçlemenin ilk ayağını oluşturan ve sonradan kült film statüsüne çıkan Re-Animator, yazarın bu yaklaşımını uç noktalara taşıyor.
Cesetleri yeniden canlandıran bir serum geliştiren, etik değerleri şüphe götürür tıp öğrencisi Herbert West’e odaklanan Re-Animator, izleyiciyi aşırılıklara boğmaktan çekinmeyen ve kendini çok da ciddiye almayan bir zombi filmi. Zombi kediler, yeniden canlandırılan kopuk bir kafa, morgdaki cesetlere yapılan tacizler, testereyle kafa kesme sahneleri, bir zombi tarafından yapılan cinsel saldırı ve aşırı şiddet içeren final sahnesi filmdeki aşırılıkların sadece birkaç örneği. Bu tür filmlerden rahatsız olanlar için uygun olmasa da zombi filmlerini eksiksiz bir şekilde izlemek isteyen sinefiller için kaçırılmaması gereken bir yapım.
