Sevmenin yaşı, rengi, ırkı, yeri ve zamanı yoktur. Peki ya cinsiyeti? Buna seven kişi mi karar verir yoksa sevginin dışında kalan tüm yargılar mı? Elio’nun unutulmaz öyküsü, Oliver’ın kapıyı çaldığı gün tüm bu sorulara yanıt bulur.
Henüz on yedi yaşında olan Elio, günlerini ailesi ile İtalya’nın kuzeyindeki evlerinde klasik müzik dinleyerek ve üreterek, kitap okuyarak, arkadaşlarıyla eğlenerek geçirmektedir. Bir gün İtalya’daki evlerine, profesör babasına yardım etmek için Amerika’dan Oliver isimli, oldukça yakışıklı bir çocuk gelir. Zamanla Oliver’ın evdeki varlığı, Elio’nun kendi duygusal ve bedensel dünyasında daha önce dile getirmediği gerçekleri fark etmesini sağlar. Bir bakıma Oliver, Elio için beden kimliğinin kapısını açan bir anahtardır. 80’li yıllarda geçen hikâye, dönemi gereği toplumsal tepkilerin hedefi olan cinsiyet konusunu cesurca ele alır ve Elio ile Oliver arasında, hayatları boyunca unutamayacakları bir tutku doğar.
André Aciman’ın aynı adlı romanından Luca Guadagnino tarafından sinemaya uyarlanan ve başrollerinde Armie Hammer (Oliver) ile Timothee Chalamet’yi (Elio) izlediğimiz Call Me By Your Name, birçok ödül ve ödül adaylığının yanı sıra 2018’de “En İyi Uyarlama Senaryo” dalında Oscar ödülünü de aldı. Müzikleriyle ve sinematografisiyle birçok kesim tarafından oldukça beğenilen Call Me By Your Name, genç oyuncularının başarılarıyla da dikkat çeken bir yapım.