Ana, İspanya’nın İbiza adasında bir mağarada babası tarafından, eğitim kurumlarından izole bir şekilde büyütülmüş ve eğitim almıştır. Resimle ilgilenen Ana, adaya gelen sanat uzmanı Justine tarafından keşfedilir ve Justine’in Madrid’deki yetenekli gençlerden oluşan akademisine davet edilir. Akademi’deki öğrencilerden Said’e aşık olur ve aralarındaki ilişki derinleştikçe Ana çeşitli sanrılar görmeye ve acılar çekmeye başlar. Said’in gidişiyle durumu ciddileşen Ana, geçmişteki yaşantılarının peşine düşecektir. Julio Medem’in 2002’de bir trafik kazasında ölen kardeşi Ana Medem anısına çektiği film, klasik otobiyografik anlatım yerine, Medem’in fantastik dünyasıyla harmanlanıyor ve Ana’nın geçmiş yaşamlarının öyküsü haline geliyor. Usta yönetmen, Ana’nın hikayesi üzerinden iyilik-kötülük, savaş, reenkarnasyon ve daha pek çok konu üzerine pek çok şey anlatma çabasına giriyor ve bu noktada, film içinden çıkması hayli zor bir yumak galine geliyor. Yönetmenin diğer filmlerinin gölgesinde kalan Chaotic Ana, içerdiği fantastik sahne yapısı ve ögelerle dikkat çekse de anlatımıyla Medem’in bütünselliğinden uzakta kalıyor.